oldukları yerde
tarhun kokusu sarmış mistik kitapları
geçmişin ağdalı tozu örtmüş incinmiş
sararmış yüzeylerini
öylece terk edilmişlik havası var
soluklarında
geçmişle gelecek arasında
preslenmiş yün yataklar gibi itilmiş kakılmış bir köşeye atılmış
her şeyi tüketen bir çağın köpüren ağzından
salyalı sümüklü akıyoruz
hep birlikte
hepimizde bir yoksulluk yoksunluk
bir divanelik ki
sormayın
nerede eski itibarımız şanımız şöhretimiz kahramanlığımız
alzaymırla yunup yıkanmış beyinlerimizde
bir sinsilik bir uyuşukluk
eskiyle yeni arasında gel -gitler yaşayan
umudu kırık sarsılmış ah! korkmuşlar tayfası
artık ne eskiye gidebiliyor bu ayaklar
ne ileriye adım atabiliyor
örümceklenmiş bir hayatın ipliklerine
dolanmış asılmış öylece bekliyoruz yarasalar gibi
neyi kimi
bilen yok ki
akıl üreten çözüm bileyleyen yok
paslı trenler kör bıçaklar gibi
uyuyoruz köşelerde
çığlıklar atan haykıran haksızlığa başkaldıran
dillerimize zihinlerimize neler olmuş
baldıran zehiri yutmuş zavallılar gibi
bir köşede elimiz
kolumuz
düşmüş
yok oluş senaryolarını hazırlayanların
fon müziğinde seyirlik filmler gibi izliyoruz
yaşıyoruz hayatı dışarıdan
gök şaşkın
hava durgun
toprak yılgın
bulutlar umarsız
Tanrı bile hayretler içinde
oysa akıllı bilge yaratılmıştık
her dolaşıklığı çözebilen çözüm odaklı
zekayla donatılmıştık
doğuştan
neler oldu neyin tuzağı bu
oturmuş kurtarıcı bekleyen tembeller ordusu
ah! yitikler takımı
akılsızlar kadrosundan
iş beklemek mi yeni yollar bulmak çıkış formülleri
aramak mı
nelerden bahsediyoruz
oturmuşuz hayır! hayır! yan yatmış çamura batmış
tükenmişliğimizde debelenen bitik
zavallılar güruhu
işte buyuz
âl basmış
üstümüze çökmüş karabasanlar
elimizi kolumuzu kıpırdatacak
konumda değiliz
haydi bedenlerimiz uyuşuk yorgan öylece yatıdayız
ya zihinlerimiz fezaya başkaldıran o zihinlerimiz
ne oldu öldük mü öldünüz mü toptan
yuh!
yuhlar! olsun size
yuhlar! olsun hepimize
cenazemizi kaldıracak cenaze namazımızı kıldıracak
bir kimse kaldı mı bakın bakalım
ne yani şimdi oturup ağlayayım mı ağlayalım mı
sizde ağlayacak yürek mi kalmış
tümden yok olmuşsunuz
yok olmuşuz
bizleri fethetmeye gerek yok
insanlık teslim bayrağını çekmiş zaten
paslı gönderlere
teslimiyeti yapmış insanlığa kurtarıcı gelmeyecek beklemeyin
Tanrının ağırına gitmez mi bu çaresizlik
kıyamete gerek var mı
ufalana ufalana parçalana parçalana bittik biz
vahşet ve cinnet bataklıklarında
artık
ufacık bir üfürüğe bakar incir çekirdeği kadar kalmış insanlığımız
.............
13102024
10:31
Ayşe Uçar
Kayıt Tarihi : 14.10.2024 20:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!