... Yok Aramızda Şiiri - Çizgili Mavi

Yarım kalan şiir var aramızda, sevdaa gibi,
Bir sır var aramızda, öyle bir sır ki yalnızca sen biliyorsun!
Sırrı sana veren bile bilmiyor, bilmiyorum!
Böylesi büyük, böylesi derin, böylesi acı bir sır var da;
Ve yok aramızda!

Benim başlatıp senin bitirdiğin şiirler var,
Bu şiiri ben kapatıyorum; sen başlatırsın.
Öldüğüm gün, duyduğunda göçüp gittiğimi başka evrenlere,
Aramıza girecek kadar büyük, uçsuz, bucaksız bir sır var da,
Ve yok aramızda, münferit okunuyor adımız.
Tesadüf de, rastlandı de, tevafuk istersen ritüel de,
Her kelime var, her şey var ama ve yok aramızda.

Nazım’ın “Aramızda bin yıllık zaman, yol bin yıllık!” dediği mısra var aramızda,
Kendi yok anlatılanın, yalnızca anlatıldığı satır var…
Aramızda bin yıl gibi gelen iki adım mesafe,
Aramızda bin yıl gibi gelen bir nefeslik an var da…
Bir ve yok aramızda!
Aynı daldan düşsek de ayrılmayız dediğimiz, diyemediğimiz bakışlarımız var,
Var işte bakışlarında anlattığın, sustuğun, yuttuğun, hüzünlendiğin her ne varsa…
Öfkeler var aramızda, pişmanlıklar geç kalmışlığa…
Zamana isyan var aramızda sustuğumuz,
Ulan daha önce neden bin yıl gibi geçmedin de geç kaldık dediğimiz…
Susarak ağlamamız var, gülerek yanmamız, iyiyim diyerek ölmemiz.
Bir hayat, bir ölüm, bir ölüm kalım savaşı var aramızda ama…
Ama bir ve yok aramızda!