Eski toprak damlı kerpiç evim
İçinde bin yıllık taze hayallerim
Ocakta çıtırdayan meşe kütükleri;
Sıcacık ellerim…
Camın önünde duran tabakam
İçime çektiğim tütün sarmam
Küçük mavi çinko çaydanlığım
Sacayağının yanında duran çay bardağım…
Bir çay; bir sigara.. bir çay; bir sigara
Dalmışım karşı avlunun duvarına…
Siğim siğim bir yağmur
Hafiften bir rüzgâr
Dut ağacının yaprakları
Gülümün sesi
Bahçe kapısının gıcırtısı
Gülümün sesi sitemi…
Derin derin iç geçiriyorum
Oturduğum sedirde
Dalgın dalgın bakıyorum
Gözlerim bir o köşede bir bu köşede
Sigaramın dumanı
Dalga dalga odama yayılıyor
Çocukluğum, gençliğim
Bir bir gözümün önünden geçiyor
Gülüm geliyor aklıma
Bir yumruk tıkanıyor boğazıma…
Gecelerce bekledim
Sesini duyabilmek için
Çok adaklar da adadım
Onu bir kez görmek için…
Yok, yok artık
Yine de bilmek istemiyorum yokluğunu
Onsuz geçen ömrümün ziyan olduğunu
Bilmek istemiyorum kim olduğumu
Oturduğum köşede ömrümün hiç olduğunu…
ANKARA
Kayıt Tarihi : 9.2.2010 13:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!