Yoğun Sıkıntıların Ardından. Zuhal Nazlı

YOĞUN SIKINTILARIN ARDINDAN. ZUHAL NAZLI

Merhaba kader arkadaşlarım.Yoğun sıkıntıların ardından olmasa dediğim maalesef oldu. Burada küçücük bir ben vardı, ama doğuştan değildi tabi ki. Güneşten oluşan bir ben ve çok fazla sıkıntıların ardından küçücük olan bu ben hızlı büyümeye başladı. Giderek büyüdükçe simsiyah bir hal aldı. Daha da büyüyordu ki kaşıntılar başladı. Galiba hatırlıyorum, elimi değdirdiğin anda birden patladı ve epeyce kan aktı, tabi ki bende sevindim.

Bir oh çekerek burnundaki sivilceden kurtuldum sanıp , sivilce olduğu kanısındaydım. Bir hafta sonra tekrar aynı yerden inat ederek istenmeyen şey yine çıktı. İçimde bir şüphe oluşunca kızıma söyledim. Kızım hemşire olunca tecrübesine dayanarak..- Anne hemen doktora gitmelisin, çünkü bu tür ihmaller kötü sonuç doğurabilir diye söyledi.

İlk fırsatta Işıl hanıma anlattım derdimi, yaşadıklarımı. - Oda hemen bunun alınması gerektiğini söyledi. Oradan çıkıp teyzeme gittim, durumu harfiyen anlattım.
Çünkü annem vefat etmişti, sırası gelmişken rahmetle anıyorum, mekanı cennet olsun. Teyzem: Umursamadı !- Aman boş ver kötü sonuç çıkar beynini bulandırır. Dedi ama tabi ki o da tereddüt içinde kalmıştı. Tabi ki biz iyi,kötü olduğunu muayene olmadan bilemiyoruz.

Sadece bir ben oluşu teyzemin dediği gibi kafaları karıştırıyordu. Neyse teyzem oğlu git diye söylese de acele etmedim. ( 6 ) Altı ay sonra gitmeye karar verdim. Çünkü iyice büyümüştü kötü hal almıştı. Eski şifa hastanesine cildiye uzmanına gittim, durumu anlattım. Dedim ki ilk önce dokununca patladı kan aktı, sonra tekrar oluştu deyince doktorum muayenesini yaptı.

İl teşhisini koyan doktor.. - Acilen alınması gerektiğini söyledi. Duyunca şok oldum ama kabul etmek zorunda idim. Hazırlıklarımı tamamlayıp ertesi gün hasta kabul yatışım yapıldı. Kulak, burun, boğaz doktoru pürüzü aldı. Lokal anestezi ben her şeyi görüyordum. Sonunda ameliyat bitti, doktor alınan parçayı bana getirdi. O gördüğüm parça neden beni aldırdın dercesine çirkince bakıyordu. Kulağım doktorun sözlerine odaklanmıştı.

- Bak Zuhal hanımefendi seni üzen parçayı yerinden aldık, bakın altı tertemiz kötü huylu bile olsa alt kısmına geçmemiş. Tabi ki ben bu habere inanın çok sevindim. Burnumdaki sivilceden kurtulunca derin bir oh çektim. Hastanede bir gece yattıktan ertesi günü çıkış yapıldı. Bir hafta sonra sonuçlar patolojiden döndüğünde sizleri ararız diye bilgilendirdiler. Tamam diyerek ayrıldım.

Bunca çektiğim acıların ardından ben hala tereddüt içindeydim. Ya birde kötü huylu sonuç çıkarsa karşıma diye korkuları sarıyordu. Kulağım hastaneden gelecek habere odaklanmıştı, bir hafta geçmişti aradan nihayet aradılar. - Zuhal hanımla mı görüşüyoruz dediler. Bende evet benim dedim. - Telefondaki ses : Ben Patoloji doktoru sizinle özel olarak görüşebilir miyiz dedi. Bende tamam ama şu an ben işteyim gelemem , çocuklarımı göndereyim dedim ve çocukları gönderdim.

Patoloji doktoru oğluma ve kızıma anlatmış. - Anneniz cilt kanseri ( 2,5 ) derece hemen ameliyat olması gerekiyor demiş. Adı da ( Malinğ melenom ) imiş. Çabuk yayılıyormuş, ölümcül tehlike oluştururmuş. Bu duruma benimle birlikte çocuklarımda çok üzüldüler.
Ogün bana söylemeden kendilerince çare peşinde koşmuşlar. Patoloji raporunu alıp İstanbul'a başka bir özel patoloji doktoruna göndermişler.

Benim sorduğumda da moral vermek için anne önemli bir şey yokmuş ama biz gene emin olmak için başka bir patoloji uzmanına gönderdik üzülme dediler.
Ben tabi ki hissediyordum ama bir şey söylemedim. Nihayet kızımın evine rapor gelmiş ama kızım beni annem kahvaltısını yapsın da öyle arayayım demiş. Neyse öğleye doğru aradı. -Anne sana önemli bir şey söyleyeceğim bu günden itibaren işini bırakıyorsun.

- Haydi seninle toparlanıp Antalya'ya gidiyoruz. Ben ne oldu kızım sonuç geldi mi ? deyince.. - Evet anne üzülme ama oradan da ( 2.5 ) derece geldi. Ben tabi ki ağlamaya başladım mecburen sesim gitti geldi. - Kızım şok olmuş belli telefonda bağırıyor , ben sana ağlama, üzülme demedim mi anne diye.. Telefonumu kapattım ve yeniden açarak kardeşimi aradım, teyzemi aradım ağlayarak rahatsızlığımın sonucunu söyledim. Antalya iline doktora gideceğimizi bildirdim, ertesi gün gittik.

Önce tanıdık bir Onkoloji: Profesör doktor Hakan Bozcuk'a mevcut raporları gösterdik, baktı ve inceledi. Akdeniz Üniversitesinde Plastik Cerrahi doktoru sayın: Ömer Özkan'a yönlendirdi. Zaman kaybetmeden gittik. O doktorda raporu inceleyip acil ameliyat edeceğini söyledi, Isparta ilime bile göndermedi yatışım yapıldı.

Ertesi gün ameliyata girdim ve burnumun yan tarafına operasyon yapıldı. Baymadan yüzünden Lenfler alındı. Alınan bu parçalarda patolojiye gönderildi. Ameliyattan çıktıktan sonra doktorumuz kaldığım odama geldi. - Korkmanıza gerek yok yayılmamış ama aldığımız parçalar patoloji sonucu kötü çıkarsa, tekrar bir ameliyat daha gerekecek deyip bilgilendirip gitti.

Ben tabi ki o zaman biraz daha yıkıldım. Ağlamaya başladım ve hemen acımı paylaşmak için teyzelerimi aradım onlardan Patoloji sonucunun iyi ve hayırlısının çıkması için duacı olmalarını istedim. Onlarda bana umut verip merak etme gece gündüz okuruz dediler ve gece uyumadan sabaha kadar okuyup dua etmişler.

Ertesi gün saat 11 de sonuç raporu geldi. Allah içtenlikle okunan dualarımızı kabul etmiş çok şükür TEMİZ çıktı. Biz bu seferde çocuklarla birlikte birbirimize sarılarak sevinçten ağladık. Emin olabilmek için hemen doktorumuz yanına gittik. Onkoloji uzmanı profesör doktor Hakan Bozcuk'a rapor sonuçlarını gösterdik. İnceledi bakarken gülümsedi ve şöyle dedi: - Senin her şeyin temiz çıktı sana hap dahi vermeyi gerek görmüyorum, beni taburcu edeceğini söyledi.

Biz tekrar sevinç içindeyiz, dünyaya yeniden doğmuş gibi olduk, eşim çocuklarım yanımda gözlerimizden istemesek de sevin gözyaşlarımız akıyordu. Taburcu olduktan sonra Isparta şehrimize ulaşınca hasretlik ve özlemlerimizi giderdik. Ziyaretçi akınları bir süre devam etti. Sonra 3 ay takip, daha sonra 6 ay takip,daha sonra bir yıl takip derken 9 yılı geride bırakmış olduk. Allah buna benzer rahatsızlıkları hiç kimseye göstermesin, hasta olanlara da acil şifalar diliyorum. Hoşça kalınız.

Eser: Zuhal Nazlı Editör : Zeki Çelik Dernek üyesi.