Gözünüzü doyurmaz ne aş, ne toprak
Gün sizin gününüz, meyve verir yaprak
Yiyin Efendiler yiyin, devran dönecek
Çark dönüp keser sapı makata girecek
Safınız belli, yalakalığınız asırlardır ebedi
Yalanlarla oturdunuz koltuğa, fare kükredi
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla