yaşlı balıkçı, başından düşürüp hasır şapkasını
gözlerime bilgiççe baktı mavi
umutsuz, bıkkın, suçlu..
bak yeğenim dedi, sana eski Mersin'i anlatayım.
şu gördüğün yer bir zamanlar
meşhur Emirgan Çay Bahçesi idi
palmiyelerin serin kucağında akşam
başlardı esastı bir dost muhabbeti.
ya şu Çamlıbel'in ortasında
ağaçlarla gizlenmiş Aşıklar Parkı
mutaassıp gözlerden, dayılardan, abilerden
sakınırdı masum sevdalıları.
ve her bir köşesi tatlı bir anı idi Mersin'in
Akdeniz meltemi gezdirirdi kokusunu sokaklarda
o canım portakal çiçeğinin
özgün Mersin evlerinin kesme taş avlularında
kapı komşuluğunun ve eşsiz hemşehriliğin
can çekişmededir şimdi izleri.
belki inanmayacaksın ama yeğenim
maviydi rengi denizin
ve bereket dolardı kayıklarımıza
av dönüşlerinde
lagos, akdeniz palamudu ve çipura..
işte böyle yeğenim
ellerimizle yıktık Eski Mersin'i
ve aşılayamadık çocuklarımıza
şu şehrin sevgisini.
kim durduracak bu bitmez talanı
ve kim koruyacak
yitirdiklerimizin arta kalanı.
Kayıt Tarihi : 30.11.2001 13:06:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ali Hallaç](https://www.antoloji.com/i/siir/2001/11/30/yitirilen-sehir.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!