Sözcükleri birer ok mudur
Şiirin?
Ki gerilmiş yaydan fırlar gibi kimi kez
Gelir saplanır emeğin verimine..
Öyle ya
Orkide tarlalarında gezinircesine
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
= Çamlığın başında yanar bir tütün...
Acı çekmeyenlerin yüreği bütün....=
Şiirsel bir paylaşımda hemen her insanın özellikle ve öncelikle aradığı derin bir duygusallıktır. Neden böyledir insan? Yaşamın duygusal tarafı insan için ( diğer canlılardan farklı olarak ) yaşamsal bir anlam taşır. Duygusuz yaşamı 'ağaç gibi yaşam, odun gibi yaşam, ot gibi yaşam' olarak betimleyen insan, yaşamın zahiri görüntüsündeki güzelliklerin içinde kendi yarattığı duygusallığı bulmuştur. Onun tinsel varlığında nesenel ve objektif olan yaşam yerini subjektif, ritüel, gizemsel atmosferlere bırakmıştır. Şair için; yazarken objelerden, nesnel varlıklardan söz etmek çok kolaydır ve onları genelde göründükleri katılıklar içinde sunulmasında bir sakınca görmezler. Ya duygusal yapımızın yarattığı, duyumsal gerçeklerimiz nasıl dile gelecek? Sunum için nasıl hazırlanacaktır? Nesir ve Nazım... İşte tam bu noktada Şairin nazıma yönelmesi kaçınılmaz oluyor. Kimsenin bilmediği kendi duyum ve artımlarını anlaşılabilir düzeye koyma onun işidir. Bu güçlü bir kalemin sunumu, duyarlı bir içselliğin yansıtılması olarak karşımıza çıkar... Başarılar, sevgiler...++
'Terkisinde kocaman bir heybe olmalı
Şiir atının
İçinde o bildik üç harften
İnce bir hüzün
Işkın vermeli
Onun topraklarında da ' Ve en önemlisini söylemiş şiir.
ÖZGÜR OLMALI ŞAİR.
Olmalı da ..Oluyor mu ?:( Kaç şairin yazdıkları kelepçe oldu bileklerine.Kaç şair hasret bırakıldı gökyüzüne...
'Emekleyen bir çocuğu öpüp koklar gibi
Sevmesini bilmeli her şeyi 'diyerek
Şairin yolunun sevgiden geçmesini istemiş.Olmazsa olmaz demiş..Bir de ;
'Tıkarsan kulaklarını inan
İncinmeyeceksin… ' derken duymayan kulağın , görmeyen gözün , hissetmeyen yüreğin şairde bulunmayacağını bi güzel anlatmış....Nasılda güzel anlatmış.Baştan sona güzel bir şiir okudum.
Kutluyorum sizi tam puanla.SAYGIYLA.
Sevgisizlik bacalarına sevda selamları göndermezmi şair nice duyguların yeli ile ...........saygıyla + +.........asena
yürek kalem sesiniz daim ilhamınız bol bol olsun saygıyla tam puan listemde
'Şair......... Duy işte...... Duy da, yazdığınla takıl kulaklarımıza bir karanfil gibi... Kokusu aksın içimize... Korkusu, hınzırlığı değil........'
Necdet Dostum... Ne denir başka? Çok sevdiğim şiirini tekrar okumak akşam akşam....... İşte bunları söyletti bana.......
Şair özgür olmadıktan sonra, şiir zor özgür olur diye düşünüyorum.
Ülkemizde insan yetiştirme biçimi, hangi taraf olursa olsun dogmatik kuralları 'değişmez, değiştirilemez ilkeleriyle' yetiştiriliyor.
Kalıplaşan akıl, muhakeme, irade, özgürlüğü tanıyamıyor. Bir fanusun içinde zıplayan sinekler gibi aynı hareketleri 'şeyleri' tekrar ediyor.
Zıplayabilme özgürlüğü özgürlük kabul ediliyor.
Fanus kırılmadıktan sonra özgürlükten söz etmek olası değil diye düşünüyorum.
Düşündüren çalışmanızı kutlar, daha nicelerine derim.
güzel şiiriniz için kutlarım... tebrikler dost
yürek kalem sesiniz daim ilhamınız bol bol olsun saygıyla tam puan listemde
Şair yüreğinin derinliklerinden yüce bir sesin yankılandığı;
Emeği,
Aşkı,
ve İnsanı anlatan.
Ki insanlar içinde şairin ayrıcalıklı yerinin neresi olduğunu en güzel ifadelerle dile getiren:
Her mısrası metalik değerlerle kıyaslanamayacak ölçüde paha biçilmez, felsefik, ilkeli, mutlak bir şiir.
Sevgili Necdet Hocam harika şiirinizi kutluyor; saygın kişiliğinize, dost yüreğinize ve selamlarımı ve saygılarımı sunuyorum.
Doğruların ve şair yüreğindeki en güzel duyguların usta kalmde şiirselleşmesiydi bu mükkemmel çalışmanız sevgili Necdet hocam..
Alkışlıyorum emeğinizi ve o güzel dost şair yüreğinizi..
Saygı ile.. ve çok çok teşekkürlerimle..
Bu şiir ile ilgili 32 tane yorum bulunmakta