sabahları uyandıgında kurulmuş bir sofra
seni uyandırmaya gelen sıcak bir anne elleri
yanlız zamanlarda gelen bir cevapsız çağrı
ya da belkide sonbaharda, yagmurda,camdan dışarı bakan bir kedi.
ve sen bunları alıp yitik düşlerine yama yapıyorsun
aslında yıllardır aramaya çalışıp,kendini oyaladıgın
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bizki bir söyleriz geriye on şey kalır ey dost. yani bazen tamam dediğimiz cümlelerin sonunda bile uzun bir bitmemişlik olabilir. bu işin diğer yanı tabi. ama ben şiirlerimi yazarken içerisinde okuyunun heyecanlanıp aramaya yeltenecegi imgeler yüklemek isterim. çünkü sonu belli olan ve bir bitmişliği olan satırların beklendik bir havası vardır bana göre. ben bu kadar diyorum, gerisini sen anla..
Şiir ; şiir olduğu gibi bir kısa düz anlatı olarak bile okunabilir . Yalnız nasıl okunursa okunsun son dizede 'yada bir sabah uyandıgında,yanıbaşında aşk sana günaydın... ' hali ile (bana göre) okurun kabullenemeyeceği bir bitmemişlik havası var sanki .
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta