Yitik Coğrafyaların Ülke Bilmez Çocukları

Filiz Güler
2

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Yitik Coğrafyaların Ülke Bilmez Çocukları

Yitik coğrafyaların ülke bilmez çocuklarıydı onlar,
Suskundu bayramları, şekersizdi torbaları
Derindi yaraları; kanar dururdu çoğu anlar
Yolları kayıp yol arayan çocuklardı onlar,
Elma şekerlerinin, kâğıt helvalarının tatlarından yoksun çocuklardı onlar,
Yaşıtlarının ellerinde gördüklerinde merakla dolarlardı o anlar,
Özgürlüğü yeni heceleyerek haykıran,
Umut ışığını her yana saçan umutlu çocuklardı onlar,
Köprü altıydı mekânları, aç-susuzdu karınları,
Ölüm-kalım ikilemini üzerlerinde taşıyan
Gözleri hayata korku ile bakan çocuklardı onlar
Bir o kadar da ana-baba bağlamından uzak,
Sevgiye aç, yüzleri kirli, yürekleri temiz, acı bakışlıydı onlar
Yitik coğrafyaların ülke bilmez çocuklarıydı onlar
Biri diğerinden farklı ayakkabıları ayaklarına giyen,
Artıklardan bulduklarını yiyen,
Yaşamı parça parça eksik çocuklardı onlar
Yanakları gamzeli;
Ama gülmekten yoksun çocuklardı onlar
Nefes alma mücadelesinde tekti onlar
Sıcak yataklardan, kuş tüyü yastıklardan,
Ana kucağından yoksundu onlar
Çocuktu onlar çocuktu,
Okşayan bir çift elden, ninni söyleyen dilden
Sıcak bir taş aştan yoksundu onlar
Yitik coğrafyaların ülke bilmez çocuklarıydı onlar
Newton’un elmasını düşünmeden açlık hissiyle yiyendi onlar
Mezopotamya’nın dikensiz gülleriydi onlar
Ali, Ahmet, Ayşe, Fatma’ydı onlar,
En küçüğü beş, en büyüğü onbeş...
Dışarıdaki kavgadan uzak olup;
Kin ve nefrete inat olurlardı birbirlerine kardeş
Yaz en sevdikleri mevsim,
Buldukları ilk bankta uykuya dalarlardı
Kış geldiğinde ise küçücük bedenlerini sokacak bir yıkıntı ararlardı
Çoğu kez bulamayıp, yazın hayallerine dalarlardı
Üşüyen ellerini açlıktan kokan nefesiyle ısıtırlardı çoğu zamanlar
Çoğu zamanda ana sıcaklığından mahrum
Tinerin sıcaklığını hissederlerdi bedenlerinde
Yitik coğrafyaların ülke bilmez çocuklarıydı onlar,
Paktan geçtiklerinde gözleri yaşlarla dolar,
Çilli yanaklarından süzülür de akar,
Akıp toprakla buluşur
Gözyaşlarından kahverengi toprak yeşerir
Nice Ali’ler, Ahmet’ler, Ayşe’ler, Fatma’lar dirilir
Tepeden tırnağa yamalı,
Masum çehreleri asılı,
Yürekten yaralı çocuklardı onlar
Çocukluk hayalleri parktaki kaydıraktan kayan,
Umutları paslı salıncakta sallanan,
Bekleyişleri tahterevalli üzerinde bir aşağı inen, bir yukarı çıkan;
Yürek parkı fidanlarıydı onlar
Yitik coğrafyaların ülke bilmez ‘’öteki’’ çocuklarıydı onlar.

Filiz Güler
Kayıt Tarihi : 24.7.2020 16:19:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Filiz Güler