kar yorgunu karacadağ'ın doruklarında
ince fistanlı bembeyaz bulut kümesi
ve duru ırmaklarında çağıldayan su
alıç dallarında sevdalı kuş sesleri
hercai menekşe zarafetinde bahar...
hazin öykülerin son sığınağıdır toprağın
tutanaklarda hüznün tarihi şehadeti sır
ölmek arzusunda koynunda her civan
tene dokunan azrail'in ılık nefesiyle
ve yalan ömrümün suskun deminde
kalbinin tam ortasından bir yer dilendim...
heybetine yiğitlerin sığındığını ben bilirim
soysuza kılıç sallayışını, cephelerde yiğit
ve yüzmelerini, günahsız çocuklarının
nazlı nazlı süzülerek eteklerinden
hırçın akan fırat'ın köpük teninde
ve sakin dicle'nin işveli kollarında...
iğde sarhoşluğunda kabarır şah damarların
yeşile boyanır çınarların serin gölgesi
ekşimsi can eriklerin
ve bal tatlısı tebessümlerin
lekesi kalır çatlayan dudağımızda
çocukluğumuzun hırsızlık yadigarı...
ağacı kemiren kurt imiş meğer
içimi kemiren hasret
kaç güz bitimidir
kaç bağ bozumu
karanfil kokulu sevdandan ıraklığım...
aaahhh, tüm masalların değişmez yazgısıdır
kahrolası kürkçü dükkanları
ve dönüp dolaşacağı yermiş uyuz tilkinin
ne ben tilkiyim oysa ki
ne sen, kahrolası o fırsatçı tacir…
altın kafeslerde mahpus, bülbül gibiyim
içlendikçe kıvılcımlanır içimdeki özlem
ve asit kuyularında can çekişen kalbim
ıssız yalnızlıkların uğultusu var
çağır;
uçar adım koşayım sana yalın ayakla
ey sevda göllerinin sahipsiz sandalı!
mülteci düşlerimin son sığınağı ey!
nam-ı yitik memleketim
a
m
e
d...
2009/
Alpaslan AkdağKayıt Tarihi : 14.5.2009 15:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
diyarbekir, yurdum / yuvam / belam benim dermansız derdim sonsuz hasretim emsalsiz sevdam benim...
içimi kemiren hasret
kaç güz bitimidir
kaç bağ bozumu
karanfil kokulu sevdandan ıraklığım...
uçar adım koşayım yalınayak
ey sevda göllerimin sahipsiz sandalı!
mülteci düşlerimin son sığınağı ey!
yitik memleketim
amed...
hasretin özlemin yurdu olan kalemini saygıyla selamlıyorum sevgin daim olsun üstad saygılarımla
TÜM YORUMLAR (8)