Dün gece
yine dar sokakları arşınlayarak
kaybolan yıllarımı ararken
kendimi agoranın
meyhanelerinin birinde buldum.
Hemen kuytu bir köşede ki
çöktüm masanın birine
İçerde üç beş sarhoş,
eski bir pikapta
çalan şarkıya bet sesleriyle eşlik
ediyorlardı …
Meyhaneciye seslendim!
Oralı bile olmadı.
Bir daha seslendim!
Sonra gülümsedim
sesim o kadar cılız çıkıyordu ki
sarhoşların gürültüsünde kayboluyordu.
Ah! be meyhaneci deyyusu!
İşitseydide sesimi
donatsaydı masamı şöyle,
fazla değil bir parça beyaz peynir
bir dilim kavun.
Haa birde köpek öldüren cinsinden
bir şişe şarap getirseydi de
kadehleri peş peşe yuvarlayıp,
yitik Aşkın esaretinden
sarhoş düşlerim de
özgür olsaydım.
Sanki aklımdan geçenleri okumuştu deyyus!
_buyur beyim!
Elindeki tepsiyi masaya bıraktı.
Bir tepsiye baktım,
birde meyhaneciye...
Kendime kızmaya başladım,
Ne arıyordum ben bu izbe yerde!
kaybolan yıllarımla,
kaybettiğim aşkımı,
burada!
Bu kirli şarap kadehlerinde mi
Bulacaktım…
Sessizce çöktüğüm masadan
katlığım gibi kapıya yöneldim.
Gelişimin fark edilmeyişi gibi,
gidişimde fark edilmedi,
meyhanenin müdavimlerince
19.07.08 İzmir
Mustafa AtaKayıt Tarihi : 19.7.2008 00:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!