Kimi ekmek almaya
Kimi öğretmen olmaya
Kimi dönerken memlekete
Kimi sahip çıkarken cumhuriyete
Yaşayamadan hayatlarını
Mayıs gibi
Haziran gibi
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Devamını Oku
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Sen bir dahisin
sen harikasın
sen şairlerin en kralısın
o kadar sıcak
o kadar duyarlı ki yüreğin
nasıl anlatsam
kelimeler kifayetsiz kalıyor
teşekkür ederim
böyle güzel bir sunuyu
biz şiir severlerle
paylaştığınız için
Yüreğe gömülenler, sonsuzca yeşerecek olanlardır. Sevgili şairin kalemindeki derinlik bu şiirde de kendisini göstermiştir. Sevgiyle kutluyorum.
İnci hanım bir çoğumuzun anlatmak isteyip de anlatamadığımızı, boğazımızda bir yumru olarak kalan; bizleri çaresiz ve nefessiz bırakan boğucu kederimizi, ne güzel anlatmışsınız.
Şiir kısa ve çok güzeldi, yormadı;içi dolu doluydu. İçinde ne çok şey vardı. Gönül dolusu selam ve sevgilerimle kutluyorum sizi...
Derin anlamlar içeren bir şiirdi... O kadar çok anlattı ki anlayana...
Gönülden kutlar, tüm güzelliklere kavuşmanızı dilerim.
Selam ve sevgilerimle...
Hep çoğalmaktalar. Aslında. Yitik. Güzel şiirdi. Sevgimle
Onlar hiçbir zaman unutulmadılar, unutulmayacaklar. Yani yitik değiller. Yitik olan bizleriz. hayallerimiz. YAŞAYAMADIKLARIMIZ... Kutluyorum içtenlikle İnci hanım....
Yarım kalmış aşk yakıcı bir duygudur,der İnci ARAL.
Şiirde yarım bırakılmış çokça olguya değinildiği gibi biten durumlara da vurgu yapılıyor.
Trenin kaçırılmış olması,uçağın kalkması ve turnaların uçup terk etmesi örnekçe...
Yaşamın yakasından sürgit sıkı tutmakla olasıdır bazı şeyleri koruyabilmek.
Keşke'lerin oluşması bundan kaynaklanmıyor mu genellikle.
Güzeldi.İlgiyle okudum.
Değerli İNCEER'i kutluyorum.
Nicelerine.Erdemle.
DÖNGÜ ve DENGE
Hayat, kendi içinde mükemmel bir döngü dengesi kurmuş. Hiç kimsenin bu dengeyi değiştirmeye gücü yetmez.
Önemli olan, insanın bu denge içinde nasıl yaşamak istediğidir.
Pek çokları illaki bir baş, bir otorite, bir irade arar ve onun buyruğu altında yaşamayı, kendisi için, geleceği için bir güvence olarak görür.
Aslında çok da yanlış bir düşünce değil. Belli bir düzen içinde, uyumlu bir şekilde yaşanılacaksa, bir düzenleyici otoritenin, iradenin olması mutlak şart.
İşte bu noktada anlayış farklılıkları ortaya çıkmakta.
Ne tür bir otorite, irade yahut adı her ne ise o?
Önemli olanın, herkes için, ama mutlak şartla herkes için geçerli olacak bir irade olması.
Öyle ki, en baştakinden en sondakine kadar geçerli bir irade.
En tepedekiler veya bir şekilde en tepelerde olanlar, kendi güçlerini paylaşmak isteyecekler mi?
Hiçbir güç, güçsüzlüğe tahammül edemez.
Peki, demokrasilerde böyle mi?
Gerçek halkın hâkim olması, egemen olması demokrasilerde ve cumhuriyetlerde olan bir irade birliğidir.
Anayasa ve yasalara herkes uymak zorundadır.
Hiç kimse anayasayı ve yasaları kendi çıkarları için kullanamamalı, istediği gibi yönlendirememelidir.
Buna her türlü yönetim şekli de dâhil olmalıdır diyeceğim, lakin diyemiyorum.
İradenin, gücün millette olmasının tek yolu var, o da demokrasinin var olduğu Cumhuriyet yönetimleridir.
Demokratik olmayan cumhuriyetlere meyletmek, gücü, yönetenlere devretmek olur ki, bu da halkın tepesinde bir kişi, aile, grup, parti hâkimiyeti demektir. Bunun adı da, ne demokrasi, ne de cumhuriyet olur.
Diyorum ki; ne eski S.S.C.B.de olduğu gibi sözde “Sosyalist Cumhuriyetler Birliği”, ne bir zamanlar Kaddafi’nin kurduğu “Libya Sosyalist Halk Cemahiriyesi”, ne de Küba’da Kastro’nun kurduğu “Sosyalist Küba” cumhuriyeti…
Bunların da adı “cumhuriyet”.
Diğer taraftan İran’da olduğu gibi “İran İslam Cumhuriyeti” de bir “cumhuriyet” şekli.
*
Ne TOTALİTER (Küçük bir siyasi grubun, devletçilik ve sıkıyönetimle idaresi)
Ne TEOKRASİ (Her şeyin, İlahi güce dayandırılıp, kendini veya kendilerini O’nun vekili gibi ilahi emirleri uygulama hakkı ve yetkisi olanlar tarafından yönetilmek. Kısaca ŞERİAT hükümlerini uygulama.)
Ne MONARŞİ (Bir hükümdarın, bütün yetkileri ömür boyu elinde bulundurarak dilediği gibi kullanması ve yönetmesi.)
Ne OLİGARŞİ (Bir zümrenin, bir grubun yönetimi. Askeri, siyasi veya maddi gücü olanların hâkimiyeti. Maalesef, Türkiye hâlâ oligarşiden kurtulmaya çalışıyor.)
Ne MEŞRUTİYET (Hükümdarın, bir kısım yetkilerini meclise ve kurumlara devrettiği yönetim şekli)
Ne de DESPOTLUK, KRALLIK, MUTLAKİYET (Bir yönetene kayıtsız şartsız itaat. Dediği her şeyin kanun olduğu, emir telakki edildiği yönetim. Dilediği her şeyin harfiyen yerine getirilmesi.)
Doğrudan veya TEMSİLİ DEMOKRASİ…
Herkesin Anayasa ve yasalar önünde eşit olduğu bir CUMHUYET şekli.
Treni sürekli çalışan, insanların rahatlıkla inip binebileceği, kendi iradeleriyle her türlü tercih hakkını kullanabilecekleri, kendi olma, millet olma ve karar verme yeteneğine ve gücüne sahip bir milletin yaşadığı ülke benim idealim ve yönetim şekli.
Her daim tercihim oldu, olacak.
Hayallerim ve ideallerim hep bu yönde oldu.
Ne kalkan trenin, ne de geminin yeri boş kaldı...
Onların yerlerini ya yenileri doldurdu veya onlar, yeniden yolcularını almak için dönüp geldiler.
Göçmen kuşları, her bahar büyük bir mutlulukla dönüyorlar yine, eski sevdaları unutamadıkları yerlere.
Kendiliğinden oluşan, böylesi dengeli bir döngüden herkes memnun, herkes mutlu, herkes huzur içinde…
Yeter ki, herkes kendi iradesini ortaya koyabilsin, kendi olabilsin…
Benim hayallerim hep canlı.
Hep daha güzele ve iyiye kavuşma isteğiyle dopdolu.
Millet iradesine saygılı, demokratik cumhuriyete bağlı, emrivakilerden uzak, gerçek anlamada ve herkes için anayasa ve yasaların hükmünün geçtiği güzel bir ülke ve yaşama arzusu…
Sevgi ve saygıyla…
Hikmet Çiftçi
12 Nisan 2014
“GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”
'İade-i itibar' gibi yani... Zamansız... Boşluğa atılan, adresini bir başka dünyada arayan mektup gibi...
'Yitik' sözcüğü kendi anlamını yitiriyor... Kaybedenler, aslında yitirilenle somutlaşıyor, onursuzluk meydanlarda ses veriyor...
Anlıyorum sizi İnci Hanım... Duyarlı şiirinizi kutluyorum...
Yüreklere gömülenler yüreklerde her mevsim açan çiçek olacaklar... Ya onlar...? Evrende hiçbir şey kaybolmaz ama onlar kaybolacaklar....
Kaleminize sağlık sayın İnci İnceer.
Bu şiir ile ilgili 10 tane yorum bulunmakta