Yalnızlığını daha derin duyacağı bir iklimin kucağındaydı.
Dört bir yanı matem soluyordu yine dertlice.
Neler düşünüyor, neler hayal ediyordu karanlıklar gittikçe koyulaşırken?
Evlatları mıydı düşlerindeki, anne babası, ağabeyi miydi?
Yoksa başka yitikleri de var mıydı özlemini duyduğu?
Gam, yine kemendini geçirivermişti boynuna.
Sıkıyordu boğazını, nefesini kesmeye ramak kalana değin.
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim