Kirli Çarşamba karanlık yine
Kale dibi gürültülü
Ufaklık kaşıntısı tozdan
Kova içi taze benlerle dopdolu
Bakırlar işli tane tane yerlerde
Badem gözü yemyeşil şimdi
Şahin Bey’li bulvar lambası, tek göz yanar durur
Dumanaltı kaldırım kenarı, kebab kebab kokar
Yıkık duvarlı avlu köşesi
Sanki; çarşaf gerilmiş fistan çarşısı
Eski kasa otobüste can çekişir
Kuruşluk kaçak mazot tankı
Sokaklarda mal satar Maho Can
El tersi salya sümük siler
Postalsız çocuk oyunları kuyu dibinde
Urbalar delik deşik arka mahallede
Kırık merdiven yanı sımsıcak
Güvercin nağmeleri ateşten gömlek giyerken
Çık dik yokuşu arkana bakmadan
İpek değil baharat yolu sanki
Üstü örtülü gizemli sokak araları
Dur gardaş; fıstıklı kebab çekiyor canlar
Kapı kırık dam akmış tepelerde
Acı çeker bağırır durur, yana yana
Zerda’sız yanık türküler
Kayıt Tarihi : 6.11.2009 19:53:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!