Yırtık Kağıt Pencere Şiiri - Ayşenur Yazıcı

Ayşenur Yazıcı
96

ŞİİR


22

TAKİPÇİ

Yırtık Kağıt Pencere

Beni anlayabildiğin kadarsın
fazlasını beklemem aptalca
hem senden… hem kendimden
bu kadar bakabiliyorsun anca!

ben, eski Türk filmlerinden çıkmış kadınım
bir türlü ölmedim!
Hulusi’nin torunu
Adile’nin kızı…

Aşk, vefa, sadakat bulunca karnı doyan
Fakir, dürüst delikanlıyla mutlu olup
Nuri Alço’ya acıyan kadın.

kötülere merhamet dileyen,
tecavüzcü Coşkuna beddua,
ayrı düşen sevgililere dua…
filmin sonuna kadar
kimseyi incitmemek için bekleyen
tedavülden kalkmış ruhum ben

kendi karton şehrinin
kağıt penceresinden hayata bakar
eski Türk filminden artakalan bu kadın
kırık, kadirşinas!
çizdiği manzarayı cama asar,
dışarıdakiler camı yırtana kadar
ağlamaz

“selvi boylum al yazmalım” gerçektir benim için
Aytmatov bir sihirbaz!
Şakadır ona,
gerçekolamaz
depremde ölen bunca çocuk ve Çin…

taze bir çiçek çıkarsa yol kenarında
insan olmayı hatırlatan yapraklı elçim,
huzuruma bahanem olur
ama tutmazsam başka burunlara
çiçek sanki bükük durur

Cezmi’nin dediği gibi
“40 yılda bir” değil,
400 senede çıkmaz benim gibisi yoluna…
ben gibiler “az”ız, eksiğiz, yalnızız
hatta sizin deyiminizle “aptal”!
“herkes” olmadığımız için yadırganırız,
…anlaşılmazız!

Beni anlayabildiğin kadarsın!
önce işin, çocukların
yurtdışında tatilin,
banknotların, dökülen saçların
fazlasını senden bekleyemem!
kendimi çizerim
temiz insana inanmak istediğimden
kapanmaz bir türlü yaralarım…

oysa
pencereye beraber manzaralar asmak
astığımıza inanmak,
inandığımıza sarılmak mümkün!

Ve aşk
inan aşk yok ise hayatında
ne sayısı cebindeki kadınların,
ne de rakamların
metadan öte manası yoktur
bankada hesaplarının

koy hafif meşreplerin üzerine biraz yaldız
ne farkımız var ki?
o da dişi, ben de…
etek giyip, sutyen takarız
hepiniz için “hepimiz” aynı kadınız…
farklı seviliriz diye umarız

eski Türk filmlerinden artakalan
Adile’nin kızıyım ben
Yaşlanmış, ama kuzuyum ben…

her giden ardından bir iz bırakır bilirim
kimini rüzgar süpürür “bir günde”
kimi yürekte olur “kin”
izi yorgun, cesedi bitkin…

kimi kayada çatlak bırakır
kimi izin 'kendi' olur
kimi ebediyete “iziyle birikir”…
iz değildir leke, kir!

Ben gibiler giderken
kendi kanıyla iz bırakır ardında,
kan bittiyse ömür de kesilir
bir yağmura bakar dünyaya karışmak
ama bir çiçekte tekrar dünyaya gelinir…

dedim ya,
beni anladığın kadar varsın!
karton pencereme astığım kadar gerçek,
cam yırtılana kadar kalansın
iz kalmıyor ardından…
çünkü filmde olmayan bir yalansın.

17 Mayıs 2008
Çeşme
(02: 10)
(Nuhun son gemisini kaçıranlar grubu)

Andrea and

Ayşenur Yazıcı
Kayıt Tarihi : 21.5.2008 23:41:00
Hikayesi:


MESNEVİ ŞERİF: 2. CİLT BEYİT 2890. Nerede kerem, nerede ayıp örtmek, nerede hayâ? Yine “ Ey gizli şeyleri bütün inceliğiyle bilen Tanrı, beni küfrümde ısrar eder bir halde bırakma. Bakışım nasıl elimde değilse, gönlüm de elimde değil. Yoksa bu an hışımla gönlümü yakardım” dedi.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Perihan Pehlivan
    Perihan Pehlivan

    kaleme sağlık

    Cevap Yaz
  • Cihat Şahin
    Cihat Şahin

    Daha önceki yıllarda da günün şiiri seçilen bu şiire biz o zaman gerekli yorumu yapmışız. Antoloji, sitedeki yetmiş küsur bin şairin iki milyondan çok şiiri arasından buraya layık yeni şiirler bulup asarsa biz de o zaman yeni yorumlara imza atarız.

    Cevap Yaz
  • Hikmet Çiftçi
    Hikmet Çiftçi

    Hayatın içinden notlar...
    Kadın gözüyle, düşünüşüyle, hissiyatıyla hayata bakış ve tabii ki beklentiler...
    Romanımsı, hikâyemsi bir şiir.
    Biraz da deneme tarzı desem bilemem olur mu?
    Farklı bir tat, farklı bir haz bırakıyor insan dimağında.
    Bu vesileyle değerli Ayşenur Hanımı içtenlikle kutluyorum.
    Ne yazık ki hiçbir serini okuma şansına nail olamadım. TRT'deki programlarını da hiç seyretmemişim. Öğlen kuşağı veya kadın kuşağı programlarına denk geldiğinden olmalı.
    Ancak üretken bir insan.
    Hayata ve insanlara kendinden çok şey katan bir programcı olduğunu birkaç videosunu seyrettikten sonra anladım.
    Kırgın olmak, hayatın bittiği anlamına gelmez. Muhakkak çalışmalarına devam ediyordur.
    Başarı dileklerimle saygı ve selamlarımı iletiyorum.

    Cevap Yaz
  • Cihat Şahin
    Cihat Şahin

    Her bir hayat, acısıyla, tatlısıyla, cümle çileleri ve mutluluklarıyla, baştan sona birer imtihandır. Bizler de bu imtihanın cebri muhataplarıyız elbette ama imtihanlarda nasıl davranmamız gerektiğini filmlerden değil, İslami ilimlerden, bilhassa da bu ilimlerin ana kaynağı olan Kur'andan ve Resulullah-s.a.v-'in sahih sünnetlerinden öğrenmemiz iktiza eder. Yoksa, kıyamete kadar da uğraşsak asla gerçek mutluluğun formüllerine erişemez ve toplumumuzun şu andaki düştüğü vahim durumlara düşeriz ki, manzarayı umumiye göre, düşmüşüz zaten.

    Hayırlı sınavlar ve sabr-ı cemiller dileriz Ayşenur hanım.

    Cevap Yaz
  • Naime Erlaçin
    Naime Erlaçin

    “insan
    etten kemikten /
    yürek çelikten olmalı /
    bilenmeli çelişkiden…

    çelişki olmasa
    çeliğe dönüşür müydü demir /
    böyle güçlü ve esnek /

    bir kerameti vardır elbet /
    vardır bir hikmeti
    su ve ateşten…/…(N.Erlaçin)

    Yıllar sonra seni bu sayfada görmek güzeldi çelik yürekli sevgili Ayşenur.
    Sevgi ve selamlarımla:))

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (24)

Ayşenur Yazıcı