Bakışımın kar yumağı
Eylül gözlüm
Ayaz gönlümün kır çiçeği
Andıkça sen oluyor yalnızlığım
Belki gelirsin diye
Bıraksam da bakışımı zamana
Sırtımdan vuruyor bir ayaz
Tıpkı
Yazgı yüreğimi silen busen gibi
Dünya ülkesine adım atan nefes gibi
Suskunluğun kıyılarına çarpıyor kalbim
Ve o an
Ölüm beyazına ağlamasın diye
Kardelen sabrında yanıyor dudaklarım
Hani yağmurun ıslatamadığı bir kuruluk vardır ya
Tıpkı yıkılan mabetler gibi
Hani o an enkazın yaşlarını saklarcasına
Rüzgarın okşamasını istersin ya
İşte böyle bir şey
Sensizlikte seni düşlemek
Tıpkı ölümle kolkola gezmek gibi
Ve o an benzerim
Kendini koruyamayan damlalara
Yılların yıprattığı yollarda
Yaşarken tükenmişliği
Gün durgunu düş yorgunuyum
Durmaz gelir derken
Sen değimiydin kalbine beni asan
Unuttum derken bile
Gidişinle çivilendi gözlerim boşluğa
Şimdi artık
Kelepçesi çözülmüş uykularda
Hüzne kapı açmış bellek şaşkın
İnledi gece sustu rüzgar
Yastıklar ağlarken
Sakladı göz yaşını bulutlar
Yetim kaldı bu sokaklar
Söyle hangi mevsimdesin
Yüreğime yağarken kar
Gözlerin hazan dudakların bahar
Söyle hangi makamda çalıyor şarkılar
Takıldı gönül sazımda güfteler
Söyle hangi notada bıraktın beni
Sen benim yazılamayan şiirim
Sen benim hesapsız sevdam
Bıçak sırtı sızım
Haydi söyle bıçkın bakışlım
Sende el teni
Bende kalp yarası oldukça
Yırtık hayallerimi dikebilir misin?
Kayıt Tarihi : 26.9.2010 17:11:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!