Yirmiüç Mayıs Pazartesi
Yine aynı dörtlük,
Yine akıyor karanlık eksik dizelere
Yandığını iddia eden uykular salmış kendini boşluğa Bilmem diyor,
Bilmem niye duruyor aynı gökyüzü,
Soru işaretleri arasında kayıp bir yitik ayılıyor
Ve saçmaladığını fark ediyor şairin kalemi,
Yanına uğramadığı düşleri utanarak kaçıyor,
Zaten yalnızdı, o yalnızlığı tüketiyor, kalem bitmiş
Kâğıt solmuş, yürek darmadağın
Bir umut, ufacık bir umut için var tüm sözleri
Sözleri onu anlamıyor, o umudu yaşatıyor
İki damla: biri su biri ateş, ten arada virane gidip geliyor
Hissedilenler ve ezgilerin sıradanlığı usandırıyor affet diyor, Affet
Olmayan gözlere gözler ki hep uzakta,
Bir etçil gülüyor uzakta,
Hissedende gülüyor ama ziyan gecelerin şahitliği bir yalanın kıvrımında,
Renklerse hep siyahın ve beyazın esaretinde,
Tutmuşlar durakları, iki yorgun anlatıyor yaşadığını,
Karanlık bir adam gelmiş temizlemiş sokakları,
Yağmurun arkadaşıymış, hem biraz ıslakmış gözleri
İki yitik beni anlatıyor şişelerine de gülüyorum,
Yüreğimin mazgalları paslı,
Haşereler çoğalıyor kalbimde bir yerlerim kanıyor Bulamıyorum yaramı,
Ağrıyan gözlerim görmüyor,
Yalan dudaklarım söylemiyor,
Kalemim tükenmiş,
Ayrılığı yine güvercinler söylüyor:
“Biliyorum boşuna bu yazılanlar ama vazgeçemeyen kalemim yine yalanımı tekrarlar.”
Kayıt Tarihi : 26.2.2006 00:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!