Yirminci Yüzyıl Şairlerine
Sizden önce de vardı üzüntü, ölüm,
Zindanı da, savaşı da denedi insan,
Yüzünü çok yaktı uğursuzluk rüzgarı
Gözünden kan damlayan tan attığı zaman.
Nice güçlük yaşandı bizim yüzyıldan
Önce de, Hiroşima nasıl yok oldu ve
Küle dönüştü birden –bunu görmek
Size düştü, gününüz oldu gece.
Huzur her zaman azdı, çok az.Ama
Annelerin çocuklarıyla birlikte
Fırınlarda yakıldığını görmek
Size düştü, ay boyandı kan iziyle
Sizden önce de çok acı vardı ama,
O ölüm kapları karı karartan,
Böylesini görmemişti yüzyıllar,
Yer bile yoruldu çokluğundan.
Yirminci yüzyılın şairleri!
Savaşta da öldünüz, hapiste de,
Kara kuzgunlar kanat gerdiği zaman,
Bahara da selam verdiniz, güneşe de.
Yirminci yüzyılın şairleri!
Şehirleri kat ederek yakılıp yıkılan,
Gördün dünyanın çok ağır yarasını,
Onun her yarası ise-senin yaran.
Gaddarlık binince uçaklara,
Daha da büyük oldu dişleri.
Bakmaya itilse de kara ateşlere,
Yinede kararmaz şairin düşleri!
Yirminci yüzyılın şiiri!
Ot bitmeden, ağaç çiçek açmadan –
Kalabilir korkusuyla yeryüzünü kül basıp,
İnanmaya devam et bu yeşil’e her zaman!
İnanmaya devam et göğün açık kalışına,
İnsanın sağduyusunu yitirmeyeceğine,
Kuşların öterek göğe çıkacağına,
Ay ışığının kül olup tükenmeyeceğine.
İnanmaya devam et o çocuk düşlerine,
Suyun da, karın da temiz olacağına,
Ekinin de, sütün de gücüne kuvvetine,
Aşkın aşk olarak kalacağına.
Senin bütün oluşun –sevincim benim,
Senin gücün –yürek gücüm benim de.
Bulmadan olmaz mutluluğa geçit,
Bu yerin yeşilliği yok olmasa bile.
Yirminci yüzyılın şairleri!
Hayattır bize veren acıyı sevinci.
Kara rüzgârlar esse de yüzünüze,
Tan size atar Puşkin’e attığı gibi.
İnanmaya devam et göğe ve yere,
Annelerin sütüne, beşik ninnisine.
Çiftçilerle çobanlarla beraber
Şairlerle yaşamak vasiyettir bize.
Yirminci yüzyılın şairleri!
Sizi şu halinizle severim ben,
Acını kara taşını geride bırak
İlerlersiniz hep usanç getirmeden.
Ölüme değil de, hayata övgü yağdıranlar,
Dayanıklılığa ve dürüst olmaya,
Dünyanın ayakta kalacağına inananlar
Söndürürler evi ateş aldığında!
Yirminci yüzyılın şairleri!
Bilirsiniz: güneş kaybolur-batarak, _
Ve tekrar çıkar.Görürsünüz sürekli:
Karanlık gece yiter, yerine söker şafak.
Kuşlar her gün gökyüzüne çıkar,
Avcıdan kurtulur hızlı koşan keçimiz.
Kıvanca inanırız ekmek kadar,
Yeşil dünyaya söylenir türkümüz.
1968
Türkçesi: Kanşaubiy MİZİEV-Ahmet NECDET
Kayıt Tarihi : 8.1.2003 19:04:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

kalemine sağlık
TÜM YORUMLAR (1)