Bugün benim yirminci evlilik yıldönümüm,
Gidiyor gençliğim,biraz daha yaklaşıyor ölümüm.
Başımı kaldırmamam gerekir secdeden,
Zira hasat üstüne hasat veriyor her dönümüm.
Eli kolu sağlam nur topu gibi beş çocuğum var,
Hayırlı yetiştirdiğim için onları kabrim olmaz inşallah dar.
Sıratı müstakimden ayrılmadım hiç şimdiye dek,
Ama çok çektim cahillerden her türlü ahu zar.
Aldım başımı avuçlarımın arasına,düşündüm epeyi,
Unutmuş yeni nesil büyüklerinin ellerini öpmeyi.
Geçirdiğim bunca boş yıllarıma hayıflandım içerlenerek,
Sevdiği uğruna Ferhat misali isterdim dağları delmeyi.
Çok rahat ettiremedim beş çocugumun annesini,
Dinledim bende birkaç kez cahillerin çirkin sesini.
Affedemiyorum kendimi hiçbir zaman yaşadıkça,
Bunları anlar anlamaz çıkarıp attım başımdan cahillik fesini.
Güneş gibi ısıtıyor ay gibi aydınlatıyorsun bunu bil,
İstemiyerek yapmış olduğum hatalarımı unut hemen sil.
Bu fani dünyada birbirimizin kadir kıymetini bilelim,
Mutlu etmek için seni her fedakarlığı yapacağımı bil.
Bende etten kemikten yaradılmışım bende acizim,
Şükredersek bereketli olur aşımız ekmeğimiz bizim.
Dilerim yüce mevlam ömür boyu ayırmasın bizi,
Sen olmazsan yanımda demek ki ben sahibsizim.
23/02/2006
Bu şiiri,yirmibiryillik beş çocugumun annesi sevgili eşime ithaf ediyorum.
Kayıt Tarihi : 8.2.2012 12:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!