YİRMİ BİR ON ÜÇ
Saat 21:13, yine içimde buruk bir boşluk
Yine mutsuzluğun darağacına
Zamanın işkence saatlerine denk geldim
Canım çok acımakta
Dünyadan yoksunum yine
Canım benden çok uzaklarda
Bu defa bir başka, ayrılığın güzel yüzlüm
Bu defa yutamadım geceyi
Tek nefeste çekemedim içime karanlık gecenin zehrini
Ahhh
O son bakışın, o ela alev
Sanki mavzer yatağında bir mermi
O son bakışın, bu gece bin defa deldi geçti beni
Ahhh
Halbuki bitmeyecekti, zaman kandırmış beni
Bende sanmıştım ki
Neyse
Oysa gözlerinde, o ela denize
Yüzmeyi bilmesem de
Sığdırmıştım ben dört koskoca mevsimi
Şimdi çöktü yüreğim, zamansız kendimde
Bu gece kendimi attım tüm karanlık renklere
Yine çaresiz, yine sensiz ve bensiz
Beklemekteyim yine bilmediğim her şeyi
Bedenimde kış, gözlerimde ise sonbaharın
İlaçlarımı da attın, şimdi ben nasıl dayanırım
Hasretinin bu şiddetli ve acımasız rüzgarına
Bu boş ve de karanlık dünyaya
Nerde hani renkler ve de manalar
Yaa onlar bile sensiz terk ettiler beni
Şimdi anlıyorum Kerem’le Aslı’yı, Leyla ile Mecnun’u
Ama ne fayda
Artık gözlerimdeki kırmızı gözyaşlarımdasın
Artık bozbulanık bakışlarımdasın, yollarımdasın
Artık hülyalarımda, dokunduğum her şeydesin
Bendesin
25 yaşındaki bedenimde 65 yaşındaki ruhumdasın
Allah’ımın üzerine yemin ederim ki
Dualarımsın
İstemem cennetin hurilerini
Dünyada başka nisaları ve de misallerini
Yaratılmadı senin bir benzerin ne bu ne diğer manada
Yokluğunu verdi bir tek bela olarak Allah bana
İnşallah kavuşmak duasıyla bu dünyada ve diğer manada
İnşallah Mavi Sevdalara...
Yasar YamanKayıt Tarihi : 6.4.2006 12:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!