Yirmibirinci Yüzyılın İnsanlarına Şiirler

• 

  Filiz Kalkışım Çolak

  Ne kadar derin bir eser ...

  Devamını Göster

  • 0
  • 0

  Cevap Yaz
• 

  Necip Zeybek

  Şiir çok akıcı, anlaşılır ve anlamlı. Benim sevdiğim bir tarz.
  
  Onur Bilge Hanımın sorularını da haddim olmayarak kısaca cevaplandırayım.
  1) Aslında şair kıta düzeniyle değil bent düzeniyle yazmış gibi görünüyor.Yani sizin de altını çizdiğiniz gibi "İçinde çırılçıplak çimdiğim dereler kulağımın dibinde ninni söylerken ....deyişi yukarıdaki kıtada kalmış. "Söylerken" (bağ fiili) yani yan cümleciğinin yüklemi etken çatısını korumasında yadırganacak bir durum yok, sizin dediğiniz gibi "söylenirken" şekline dönüştürülürse edilgenleşmez yine dönüşlü olur yani özne ve nesne aynı varlık olur, ninniyi söyleyen ve dinleyen yine vardır."bu deredir." ve cümlecikte boşta kalan sözcük olmadığı için bozulma olmaz. Ama bu haliyle daha doğrudur. Çünkü bu durumda dere kendi söyleyip kendi dinlemiyor şairin de dinlediği anlaşılıyor.
  
  2)Şair yalnız çocukluğunu bahar sabahına benzetiyor, bahar sabahını renklendiren tek unsur ebem kuşağı Şair hayatındaki kısır döngüyü anlatmak bakımından onun hayatının tek rengine vurgu yapıyor. Başka bir nesneden bahsetmesi vurguladığı yalnızlık ve hürriyetinden mahrum kalma durumunu bozar. Birinci kıtada ebemkuşağının çoğul eki alması sürekliliğine vurgu yapması bakımından yerinde olmuş. Hatırasından bahsederken “ebemkuşağı açtı bensiz” derken de şairin ebemkuşağını çoğul eki vermemesi yerinde olmuş. Çünkü çocukluğunun ebemkuşağına gönderme yapıyor. “ ebemkuşakları açtı bensiz” deyişinde daha uzun bir süreyi kapsar ki “bensiz” oluşunun hükmü kalmaz…
  Saygılarımla…
  
  

  Devamını Göster

  • 1
  • 3

  Cevap Yaz
• 

  Sümeyye Özer

  Gerçekten dizeler tek tek işlenmiş oya gibi.

  Devamını Göster

  • 2
  • 4

  Cevap Yaz
• 

  Cihat Şahin

  İnsanoğlu için iki doğru kıstas vardır ve onlardan birincisi;onu yaratan ve bu dünyada sınava tabi tutan yüce ALLAH'IN son kitabında beyan ettiği ve kıyamete kadar da değişmeyecek olan ilahi kıstaslarıdır.İkincisi ise; onun son peygamberi Muhammed-sav-in sahih sünnetleridir. Bu iki kıstasın dışında kalan ve o değişmez ebedi kıstaslara mugayir düşen tüm felsefi değerlendirmeler saçmalıktır ve zırvadır. İnsanların yorumları ancak Allah'ın kitabına ve Resulullah'ın sahih sünnetlerine uyduğu müddetçe muteber ve kayda değerdir vesselam!

  Devamını Göster

  • 3
  • 5

  Cevap Yaz
• 

  Ali Koç Elegeçmez

  
  Hasan İzzettin Dinamo'nun okunası güzel şiirleri vardır
  Örneğin, bunlardan birini birlikte okuyalım:
  *
  "İnsanın Kahpesi
  Ne arslana, ne kaplana benzer.
  İnsanoğlunun kahpesi,
  İlk bakışta sana bana benzer.
  
  İnsanoğlunun kahpesi,
  Arslandan, kaplandan yırtıcı.
  İnsanoğlunun kahpesi,
  Her yanda haklı, her işte haklı,
  Hem de gürültücü, patırtıcı.
  Onca sıfırdır
  Doğanın her güzel yarattığı,
  Ya da sanatçının her güzel dediği,
  Dana beynini beğenmez
  İnsan beynidir yediği.
  
  Sabrımızı yer kıtır kıtır
  çerez yerine.
  Cellattan bile daha kaygusuzdur
  Namuslu insanın üzüntülerine...""22ç06.2020
  

  Devamını Göster

  • 3
  • 3

  Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (10)