Yirmibirinci Asır Şiiri - Mehmet Çiftci

Yirmibirinci asır her şeyin kokuştuğu,
Yemek sofralarında kadehin tokuştuğu.

Dostluklarda menfaat, selam bile paraya,
Cüzdanın kabarıksa herkes girer sıraya.

Kek diyorlar bu günde ahmak zengin olana,
Beleş bir mezar göster bak sen dolan dolana.

Sözleri ahkam keser numune dürüstlükte,
İç yüzlerini görsen burunlar hep pislikte,

Anne ihanet eder çocuğuyla kocaya,
Şimdi rağbet medyuma fala bakan hocaya.

Din iman hak getire yobazlık(!) gerçek kulluk,
Camiye bir bir seccade, yahutta yeter yolluk.

Cennet’te köşkü hazır bir mevlüt okutanın,
Kimseye faydası yok o mevlütün inanın.

Ticaret var içinde satılıyor ses nefes,
Kur’an’ı meta’ gibi satan o hocaya pes.

Mum yakmak bir yatıra, yahutta kurban kesmek,
Dileklerin tek yolu bir ağaca bez asmak.

Günleri de seçerler uğurlu ya uğursuz,
Bu inançlar beyhude, bu emekler değersiz.

Allah bizi yarattı kendine kul olmaya,
Uğraşmak sapıklıktır başka bir yol bulmaya.

Haram helal aşikar kurallar konmuş bir bir,
İbadet emredilmiş, günahlara da sabır.

Biraz İslam’ı tanı Peygamber’i(S.A.V.) örnek al,
Başka şeylere değil bir tek Allah’a kul ol.