Yirmibeş Ağustos Şiiri - Muhsin Bordoğan

Muhsin Bordoğan
33

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Yirmibeş Ağustos

İlk görüşte aşık olmuştum sana
biliyorum sende bana
ama ne ben söyleyebildim sana
nede sen diyebildin bana

Seni ilk görüşümdü sizin bahçe kapısında
sonra sahil yolun da
ve ben dönerken sıla ya
son görüşümdü seni okul yolun da

Seninle birgün olsun
el ele tutuşup dolaşmadık
gtöz göze gelip
aşka dair bir çift söz konuşmadık
16 gün sadece bakışlarla aşkı yaşadık.

Bu gün 25 Ağustos
aradan 24 ay geçti
ne sen beni görebildin, nede ben seni
sadece resimlerde aradık özlem tesellisini

Varmı bizim gibi sevda yaşayan
aylarca bir mektup
ve bir telefonla avunan
aşkı da, hasreti de yaşayan varmı

Önceleri sesini duymadan sabaha başlamak
ve sesini duymadan geceyi uyumak
ve her an seni yaşamamak
imkansız geliyordu bana.

Ben kör olurdum senin her telefon edişinde
her mektubunu okuyuşumda sağır olurdum
çünkü o an yalnız
sende olmak istiyordu ruhum

kah ağladık telefonda, kah güldük
ikimizde deliler gibiydik
birbirimizi görmeden
evlenip çocuk büyüttük

Ben boya ustası olacaktım
sende hemşire
bir evimiz olcaktı
bide güllerle dolu iki göz pencere

Her gün saat lerce konuşuyorduk
oysa ben işe, sende okul a gitmeliydin
ama biz hiç kulak asmıyorduk
seviyorduk be seviyorduk

Sonra senin annen sana
şehirler arası konuşmaları yasakladı
bizimkilerde her aylık telefon faturasında beni suçladı
ve bu kopuşumuzdaki ilk halkaydı

Telefonda sözcükler kısaldı
mektuplarda yazılar azaldı
ve konuşmalı yalnızlık
yerini konuşmasız yalnızlığa bıraktı.

Ama ağustos un gelmesiyle
daha başka duygular taşımaya başladım
sanki kaç yıldır gurbetteyimde
sıla ya gidebilme teleşına kapıldım

Ağustos ta seni daha bir arzuluyordum
günler geçmiyordu,
elim işe gitmiyordu
sanki ben bir mahkum dum

Hep sen vardın aklım da
dost larım her sabah alay ediyorlardı benime
her gece seni sayıklıyormuşum rüyamda.

O gece çok yıldız kaydı burda
ve ben bir çocuk gibi ağlıyordum yatağımda
korkuyordum, bir ağrı hissediyordum sol yanımda
senki sen de vardın o yıldız ların arasında

Ve O 17 Ağustos sabahı
hüsrana uğradı bütün duygularım
sizin orda deprem oldu
ve inan ben burda sarsıldım, burda yıkıldım

Günlerce seni aradım
kesikti bütün telefonlar, kapalıydı bütün yollar

hergün televziyonlara
senin kayıp ilanını verdim
ve günlerce ekranın başında bir haberini bekledim
ama hiç bir haber çıkmadı senden
yoksa! kaybetmişmiydim seni ben

Sen karaşehir de,
ben kara yerde karalar içinde
özlemden yaralı sevdamız
şimdi depremzede

Rezilce geçti iki 14 Şubat!
iki 20 Nİsan, iki 10 Mayıs
iki 250Ağustos
rezilce geçti iki yıl

Bu gün 25 Ağustos
ve kimbilir sen nerdesin
ağlıyorum şimdi
ama sen benden habersizsin

Bu gün 25 Ağustos
odamda tek başıma hatıralar arasında oturuyorum
Cengiz İMREN (Namerdim) i söylüyor
ve bu gece daha bir yanıyorum

Ve içimde kahrım,
ve elimden düşürmediğim bir tutam saçın
bu ilk değil ı gece ye haykırışım
bu ilk değil sana ağlayışım

Elimde bir tutam saçın, elimde resmin
ve yanağımda gözyaşımla 25 Ağustos u kutluyorum
Seni sana haykırıyorum,
i gece ye haykırıyorum
seni seviyorum! seni seviyorum! ....

Muhsin Bordoğan
Kayıt Tarihi : 9.4.2008 13:54:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Muhsin Bordoğan