Alkış tufanı yok bu oyunda Hatice
Fırtına sonrasında korkuların savrulacak
Can alıcı sözleri sarf etmeden can vermeyi göze alacaksın
Dolu gözlere aldırmadan geçmesini bulutların
Beyazlıklarına aldanıp uçurtmanı salmayı düşlerken
Üst üste yığılan harman gibi zorluklar birikecek ömründe
Tutunacağın dostların bir avuç buğdaydan az olacak
Saatinin tiktakları çekiç gibi inecek
Yalnızlığın kıpkızıl ateşiyle eriyen yüreğine
Gülen maskeyi çalacaklar yüzünden Hatice
Ağlayan maskeyle kalakalacaksın belki
Atsan atılmaz satsan satılmaz
Atılacaksın tenha kalabalıkların kurak seline
Aynalar yüzünü unutacak belki
Hatice rüzgarlar soğuk
Yollar uzun yamaçlar sarp
Varmaya mecali kimsenin yetmediği
Uzaktan uzak ülkelere giden yolda Kaf Dağ'ının başı duman
Rengarenk kanatları keleblek yoldaşlarının ömrü kısa
Yalnızlığı tanımlayan sözlükte yapayalnız da var
Direnmeyi oynayacaksın hayatın sahnesinde
Sakın Hatice sakın susma son perdeden önce
Kışın ardı bahar çünkü bak
Baktırdığı kapıdan çıkıyor mart ayı dert ayı
Göğün karnı şiş
Bu gökyüzü nisan yağmurlarına gebe
Kalbinin atışları savaş davulu gibi çalsın
Sevgiyle bakan gözünde kirpiklerden ordu var
Umudunu asla kuşatamaz bu yüzden dört duvar
Kayıt Tarihi : 27.3.2013 00:39:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Yahya Harbalioğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2013/03/27/yirmi-yedi-mart.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!