oturup bu akşam tek başıma
yirmi yıl öncesinin müziklerini dinledim
toy yüreğimin eski titreşimlerini
çocuk düşlerimi anımsadım
çevremin ne kadar çorak olduğunu
kendimin ne kadar edilgen olduğumu
zamanı nasıl harcadığımı anladım
ne müzik ne resim ne şiir
ne doğru düzgün bir iş çıraklık
ne de bir aşk serüveni
yalnızca tek başınalığım
yalnızca yirmi yaşınalığım
okuduğum birkaç kitap
yaptığım birkaç gülünçlük
ve önlerinde eridiğim tanrıçalar
platonik kırıntılar
oturup bu akşam tek başıma
her yanlışıma uğradım
yudum yudum içtim pişmanlığımı
duydum içimde o günlerin o anlarını
tekrar yaşadığımı
o günler kalbimizdeydi kafamız
sınıflar sınavlar izlerdi birbirini
uzadıkça uzardı yaz tatilleri
o günler hiç geçmeyecekmiş
bir daha hiç gelmeyecekmiş gibi
oturup bu akşam tek başıma
yirmi yaşıma ağladım
Kayıt Tarihi : 21.9.2008 12:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu ay 39'u geride bırakıyorum. Etiketlerdeki gibi, bir müşteri kandırmacısı, 40 değil, yaşlı değil, gençtim daha. Neyse biçimlere bağımlı biri olmadığım için, ölüm meselesini Mevlana, Hacı Bektaş, Montaigne ile aştığım için huzurluyum. Önemli olan geçmişte ne yaptığım ya da gelecekte yapacaklarım değildir; gerçek önemli olan şimdide ne yaptığımdır. Şimdi ne mi yaptım, yukarıda şiir olarak duruyor yaptıklarımdan biri. Yani güzel şeyler, iyi ki yaşıyorum dedirten şeyler...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!