Yirmi dört saat! Şiiri - Seçkin Erdoğan

“Seni sensiz yaşarım ‘!

Sensizlik bir felaket, daracında yar beni
Boynuma o ilmeyi, takar yirmi dört saat
Ateş olur özlemin, hasretinse yar teni
Kavurur bu bedende, yakar yirmi dört saat

Perişan bu halimi, göreceksin diye sen
Mutluluğu kalbime, öreceksin, diye sen
Gittiğin o yerlerden, döneceksin diye sen
Gözlerimse yoluna, bakar yirmi dört saat

Kül olurken kalbimin, dört bir yanı kenarı
Devrilirken gönlümün, sabır denen çınarı
Sel olur bu gözümün, yaş dolu o pınarı
Yanağımdan süzülür, akar yirmi dört saat

Cüzdanımın içinde, saklı dururken resmin
Dilimde bir duadır, zikredilen o ismin
Gözlerimin önünde, dolaşıyorken cismin
Hayalinse karşıma, çıkar yirmi dört saat

Senle olmak emelim, hayatta tek dileğim
Sen iste ki canımı, ben buyurup vereyim
Durmak ister inan ki, atan sensiz yüreğim
Bu bedense bu candan, bıkar yirmi dört saat

Yaşatma bu gönlümde, ne olursun hüzün’ü
Sende tut benim gibi, aşk kutsal sözünü
Gel de bir kez göreyim, cemalini yüzünü
Özlemin soluğumu, tıkar yirmi dört saat

Bu tatlı candansa ben, bazen bıkıp bezerek
Mazide ararken hep, seni her gün gezerek
Yokluğunsa sevgimi, o kurşuna dizerek
Acımadan beynime, sıkar yirmi dört saat
Acımadan beynime, sıkar yirmi dört saat

SEÇKİN ERDOĞAN / BURSA