21.05.2013 bir ölüm günü...
Tutunmak için satırlanıyorum bu sefer.
Ölümü her an hırpalayan benliğimden yazıyorum.
Biraz bizden biraz da biz olamayan çoğul kelimelerin anlamsızlığıyla örtüşüyorum.
Kalemini kırmış bir türlü dizginleşmeyen duygu tanecikleri gibi,
Sağa sola dualar selamlayan,
Yani el tutmayan ellerimi bir hoşçakala sığdırıp gökyüzüne şahlandıran,
Sarı sıcak hayallerden uzaklaştıran ve dahası bir çare bekleyen,
Bedenim soğuk ayaz tadından...
Yutkunamıyorum anla'sana...
Aydınlanamıyorum her varlığa tepkilerime yoksunum en çok.
Düşe kalka tutunurken yüreğine sığınmak istediğim en soluna.
Sevdam dedim tam yaşamak isterken ölüm belirdi yüreğimde,
Taki seni imkansızlığın habercisi bilmişken ben.
Tıpkı elleri biribirine bağlayan özel insanlar gibi tanışmamıştık seninle.
Ne dillere düştük nede anısı kalası özel bir dip not yazdık birbirimize.
Sevildiğini sanıyor insan gece gündüz sevince.
Nefret kusan bu şehrin intihar sebebi gibi aykırıydı sevmelerin.
Çocuksuydu sevmelerim oynardın...Saklardım kalbimi arardın...
Tutunamıyorum senden sonra...
Bir nefesin tam da ortasındayım.
Senli heycanımın sensiz kaldıramama noktasında göğsümü tekmeliyor kalp atışlarım.
Baştan aşağı gizemli baştan aşağı sen olmuşum yani.
Tutuklu kaldım kaldıramadığım ritmik hallerimde hislerini yüreğimde yakaladım.
Sana dair içimde ne varsa nemli gözlerimde tomurcuklanıyor;
Anla işte...
'Sil gözyaşlarını' söyleme şeklini hayal ettimde kapadım ben gözlerimi.
Ne evlat acısı ne de anne baba yarası,
Hiç bir çığlık notalarıma ayak uyduramaz şimdi.
Sevimli bir hayaldin bilmem ki şimdi ne kadar bağlısın mantığıma.
Bir türlü öğrenemedim tat veren her şey zararlıdır yaşam tarzında.
Çünki hayalin bile bir yere kadar yanımda.
Bağımlılığımsın sonra...
Arayıpta bulamadığım maddelerim krizli sözcüklerimin halkasıydın oysa.
Sayfasızdım ama sıralı duygularım noktalandı satırlarımda.
Bütün karalamalı duygularım anlatılmazlarda bitmek bilmeyen,
İmla kurallarımda uzandı cümle sonlarıma.
Noktalarım ise uygunsuzdu.
Bitirmek olumsuzdu...
Hayat planımı her defasında sen bilirdin.
Anneden doğma olmadığımı iddia eder melekleri kıskandırdığımı,
Ve bir beyaz kadar temiz bir o kadar sahibin olduğumu söylerdin.
Ahh kadınım...
Mutluluğun tebessüme kavuşmadan kelimelerime sinerdin.
Kötü düşünmezdim,ziyan ederdin.
Sokulmanı isterdim,sığınmazdın.
Üşüme derdim,titrerdin.
Endişelenirdim, hissetmezdin.
Sensiz kaldığımı sezerdim bir umut beklerdim.
Çün ki ben yolunu çizemeyenim...
Bir gün gelir de pişmanlık duygusu besleme içinde.
Kaybedecek bir sen daha kalmadıda sensiz ipimde.
Ayrılık senin kadar başka bir bedene sığınmıyor,
Bundandır bütün olumsuzluklar ve bundandır aykırı sürüklenişim ölüme.
Ölüm bile yanlız şimdi.
Artık yanlız duygular içinde ruhu çıkası bedenler ayrılıyor benliğimde.
Ölünesi gecikmeler paklasın seni.
Ellerinin değmediği gözlerinin görmediği uzun bir yolculukta,
Savrulsun yanlız bedeninin kalbi yitik baygın temeli...
Kayıt Tarihi : 21.5.2013 21:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!