Pembe şapkalı küçük kızın gözlerinin ahında yudumladım bir fincan kahvemi..
Ters çevirip fal bakmak istedim önce,
Garip karartılara anlam vermek,
O karartılardan büyük aşklar doğurmak,tel örgülerle çevrili....
Issız sokaklara attım kendimi,
Her köşebaşında sen vardın sanki....
Bir para sesi duydum ayaklarımın altında,
Havaya atıp,tura gelmesini seyrettim sessizce....
Boşa geçen yirmi altı dakikayı gördüm göz bebeklerinde,
Farkettirmeden sevinipte,göz yaşlarını içine dökercesine üzgün görünmek,
Utandırdı beni belkide...
Akustik fon müziği duydum derinden gelen,
Beş harfliydi tüm sözler....
Yalnız gözlerin olmasın gülen,
Dudaklarından duymak istiyorum sadece....
Seranat yapmak bu şiirin bir parçasıyla....
Soğumuş kahveden bir yudum daha içerek,
Yazmak bunları....Hissettirmek sana....
Düşündürmek,hatırlatmak belkide cam fanusta unutulmuş birini....
'Yavaş yavaş' demek,sonra topla tüfekle eritmek kalpleri,
Tıpkı senin gibi....
Fırtınadan çıkmış ama gideceği limanı bilmeyen bir kaptan oldum....
Durakta bekleyen sevimli bir dost bazen,
Bildiği adresleri soran bir yalancı belkide,
Kahve içip sarhoş olmuş bir şair kimi zaman....
Söz verdiğim tebessümü getirdim sana,
Seninle geçti en güzel yirmi altı dakika.
(2006/Bursa)
Kayıt Tarihi : 31.3.2006 23:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)