bu sabah yine sana aşık uyandım...içimde o tanıdık bildik sızıyla gözlerimi açtım.10 yıl dile kolay...10 yıldır her sabah bu hisle açıyorum gözlerimi...sana aşık...ilk günlerde bu sızı daha coşkuluydu.Ümitti mayası..Bir gün, bir sabah seninle uyanmaktı adı..Yıllar geçtikce sızı kaldı sadece..Ümitler yavaş yavaş tükendi...Artık bir acı..çünkü adı imkansızlık,seninle hayat gözlerini açabilmenin imkansızlığı.'Aşk imkansızı hayal etmektir.' diyordu bir yazar..İmkansız tüm hayalleri öldürüyor oysa..Kocaman duvarlar örüyor onların üzerine..Hayaller ölüyor can çekişerek.Aşk asıl mayasında besleniyor, imkansızlıklarla,acıyla...
Bazen düşünmüyor değilim, seni bunca özlemesem,bunca imkansız olmasan,bunca severmiydim? Kimbilir...Aşkımız hep imkansızlıklarda nefes aldı...Ve beni soluksuz bırakma pahasına büyüdü imkansızlıklarla.Şimdi bunun dışında bir durumu düşünemiyorki insan..Oysa seninle mutlu olmak vardı..Oysa seninle güzel olmak vardı.Dokunduğu her yeri güzelleştiren o eşsiz güzelliğin ve insana iyi gelen huzurunla hayatta olduğuna şükretmek vardı.
Sen benim en büyük pişmanlığım,en ümitsiz ümidim,en ulaşılamayacak rüyamsın..ve böylede güzelsin...
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta