Yine Seni Düşüneceğim – 2
Çok eskiden vuruldum yollara senin için,hayallerin varamayacağı kadar eski.Yine seni yazacağım,yine seni düşüneceğim.Sen yarımlığımdan sonra bütünlük,sen yüreğimin maviliği,sen duygularımı dört nala koşturduğum amaç,sen güzelliğin kıskandığı çirkinlik,sen cellat’ın son dakikada ayaklarımdan dünyayı çektiği ansın.Sen vazgeçilmez sevdamsın.
Bulutlar üzerinde gezer gibi, kuşlar kanadında uçar gibi,mavzerlerden çıkan dom dom kurşunu gibi,ateşten gömlek olan bedenim gibi,çıkmaz sokaklarda seni haykıran sesler gibi,
Bir aşığın sazının telindeki türküler gibi sana geleceğim.bu gelişlerimde hep seni yazacağım..Sen benim düşlerimde var olan çirkinsin,sen benim ulaşamadığım,dokunamadığım yarsın.Anaların şefkatinde,karlı dağlarda,ıslak ovalarda,Musa’nın asasında Nil üzerinde sana gelirim.
Hep seni düşüneceğim..
Senin engellerine,senin arkası dönük gölgene,kapanmış bakmayan gözlerine,tutmayan; kendini benden çekmiş ellerine inat seni düşünürüm.Çirkinliğini bütün bedenime kazıdım.Çirkinliğin düşen kaldırımlara,aşk kusan aşıklara,bulanık akan sulara,çocukların gözbebeklerine,beşik uçlarına,yedi Tuğ’un başına seni yazacağım.Çirkin Kız,şu an sana seslenmeye bir nefesim olsa; yüreğimi anlatırdım sana.Yerinden çıkarır,karanfillerle bezerdim-süslerdim, üzerine bir heyecanla adını kazardım,en güzel tepsilerde sana ikram eder, gözlerinle ona dokunmanı isterdim.Yine seni anlatacağım.Yanıma koymadığım siyah duygularımdan uzak,sana beyaz beyaz sesleneceğim…Yine seni düşüneceğim.Bu beyaz duyguları üzerine yorgan yapar mısın? Ben gözlerime yağmur yağdırabilirim,acaba sen, güneş gibi bana doğabilir misin? ...
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.