Gecenin koynuna uzandım boylu boyunca,
Fakat;
Sakalları şakaklarıma battı,
Babam gibi baktı ben uyanınca!
Gözlerimi kapatıp:
Önce korkularımı uyuttum,
Fakat!
Sonrasında Tanrı dokundu dudaklarıma:
Yazılmamış şiirlerimi de uyutttum...
Ey düğmesini henüz yeni ilikleyen gece!
Babam gibi sakalından şiirler akıyor göğsüme,
Bazen uyutmuyor beni!
Uykumu yorganıma seriyorum...
Gökte asılı kalan düğmelerinden
Birkaçı düşüyor eşiğime.
Ey kara gece!
Sevdiğim kadın gibi;
Seni görünce telaşlanıyorum,
Elim ayağım titriyor
Gölgene basmaktan korkuyorum,
Ey kara gece!
Ki bütün korkularımın yanında,
Yırtılmaktadır ecel!
Çıtırtısı uyandıracak koskoca bir devi,
Uyku halim gibi bir nevi!
Sevdiğim kadın gibi;
Mavinin koyusunu giymiş bu gece,
Örtüyor bütün yanını,
Uyandırmaya kıyamıyorum!
Ki bazen uyan ey yırtık gece diye;
Haykırmak isterken!
Tanrı'yı sayıklarken görüyorum uykusunda,
Bazen Tanrı uyanıyor, ben sayıklıyorum.
Dudaklarımdan paslı ter düşüyor,
Gecenin adını sayıkladıkça,
Uykum yarı ölü insan gibi!
Keskin bıçakla kesiyor şiirimin etini:
Annem gibi!
Korkak martıların cengaver gemilerini düşünüyorum,
Uyanınca uykum;
Bir ölü gibi doğuyor dudaklarımda,
Ve sonrasında!
Tanrının elini tutuyor:
Düşüyorum...
Bütün geceleri sığdırıyorum;
Beni her gece boğazlayan yorganın içerisine,
Üşüyorum Tanrım,
Ki,
Bir kadın teni değiyor yorganıma,
Kafamın içinde tepiniyor ölümüm;
Fakat üşüdüğümü bile söyleyemiyorum
Ki düşüncelerim koyun koyuna,
Tanrım, bir kadın teni değiyor yorganıma
Üşüdüğümü bile söyleyemiyorum
Güneşin ilk ışınları vuruyor kıyıma,
Sabah oluyor,
Bak, bak Tanrım yine sabah oluyor!
Saçları dağınık dağın bize baktığını görüyorum
Altına giymiş olduğu karanfillerden,
Demet demet zamanı örüyorum
Çay koydum, çay koydum Tanrım,
Çay soğudukça;
Saçları bir hayli uzuyor dağın,
Etekleri tutuşuyor!
Çay koydum Tanrım, çay koydum,
Serpiliyor gencecik kızların.
Bağrında karanfiller el ele tutuşuyor...
Henüz yeni uyuttum geceleri,
Sabah olunca bazen hıçkırıklarını duyuyorum,
Güneş tepenin en arkasında;
Saadetini gizliyor,
Dağınık çehren ve büzülmüş yorgan,
Ve uyuyakalmış geceler,
Annem gibi:
Asıyor yüzündeki bütün ölüleri
Öfkesi uyuyakalmış geceler kadar
Dokuyor yaprakların dikenini
Ve haykırıyor yalnızlığını;
Demini alamamış çayın,
Yalnızlığına!
Yalnızlığımı bile söyletmediler,
Ki;
Babamın öfkesini taktılar yüzüme,
Bu yüzden korkuyor belki de
Yorgana sığınmış geceler,
Yalnızlığımı bile söyletmediler!
Sevdiğim kadın gibi;
Tanrı'nın elini tuttum biçare,
Ellerim körpe hüznümü tutuyor,
Sevdiğim adın gibi;
Ellerimde paramparça hüznüm,
Kırılan gururum,
Sevdiğim, onurum...
Parmak uçlarımda küfleniyor naçizane ruhum,
Burcum...
Senin için parçalanıyor geceler!
Ve senin için doğuyorum!
Ki bazen ben;
Gece oluyorum aynı döşek içerisinde,
Bazen geceler olmuyor...
Sabah oluyor:
Beynimin içerisinde bir ölü
Düşüncelerimi uyandırıyor,
Babam gibi;
Yıldızları avuçluyorum son kez,
Divanının üstünde
Dizlerim iki büklüm olmuş iken
Çaresizliğimi dile getiriyorum.
Çaresizliğim dile geliyor,
Tanrım dinliyor,
Ve ben susturuluyorum!
Susmamam gerek
Konuşasım var senle,
Sabah hiç olmayacakmış gibi,
Mahalleden kaçmış hırsız sokakların,
Kavuşamamış kaldırımların,
Yalın ayak dolaşan hayatın!
Dedikodusunu anlatasım var,
Annem gibi;
Son kez güneş doğacakmışcasına,
Anlatasım var...
Hep seveceğim kadın gibi!
Zor teslim ediyorum kendimi,
Bedenime;
Sabah oluyor:
Önce ruhum kayıyor karanlıklara
Sonrasında bütün geceler aydınlanıyor
Geceyi çarmıha geriyorum,
Geceyi çarmıha geriyorum!
Tanrım yine sabah oluyor,
Yine sabah oluyor!
Ve ben yine sana geliyorum...
Emrullah Burgu
Emrullah Burgu
Kayıt Tarihi : 14.6.2020 17:55:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
...
![Emrullah Burgu](https://www.antoloji.com/i/siir/2020/06/14/yine-sabah-oluyor-7.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)