Yine Hicran mı Olacak

Mim Mustafa Hakan
111

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Yine Hicran mı Olacak

Çekilip Nur-u Hidayet, yine hicran mı olacak?
Yine matem, yine zâri, yine figan mı olacak?
Hasan Feyzi Yüreğil


Ana yavrudan alınıp, yine zindân mı olacak?
Dilhûn gözlerden akan yaş, yine barân mı olacak? Ya Râb! Bir zâlim gürûhun gönlü handân olsun diye, Yine firkat, yine feryât, yine figân mı olacak?

Kapanıp o meh-i tâban, semâ giryân mı olacak? Bitmeyen bu şeb-i yeldâ bînûr, katran mı olacak?
Ya Râb! Muztarız, sıkıştık geçit vermez bir vâdiye. Yine tuğyân, yine tufân, yine hizlân mı olacak?

Ah! Bu gülistan-ı tevhid bir hâristan mı olacak? Çekilen çileden sonra, hâk ile yeksân mı olacak?
Ya Râb! Rahmetinden muhtaca, lütfettiğin hediye, Yine harab, yine hazin, yine hazân mı olacak?

Göç var da gidilsin diye, bu yurt virân mı olacak? Ham hastan ayrılsın diye, kışta harman mı olacak? Ya Râb! Ümitvarız âtiye ve hemrâh münâdiye ,
Yine zarar, yine ziyan, yine hüsrân mı olacak?

Dostlar uçup gitti bir bir, ağyâr yâran mı olacak?
Bu âteş-i âlâmda dîl hicre mekân mı olacak?
Ya Rab! Kâdir-i Mutlak sensin, her şey şart-ı âdiye, Yine hırkat, yine zâri, yine şivân mı olacak?

Ne ağlarsın gâfil, esrar sana âyan mı olacak?
Bir cilve-i kaderdir bu, daha beyan mı olacak?
Ya Rab! Yûnûs’u da dâhil eyle, duâyı Feydiye,
Yine saman, yine nadân, yine yayan mı olacak?

Mayıs 2015

Dilhûn: Yüreği kanlı, içi kan ağlayan
Firkat: Ayrılık, ayrılış
Meh-i tâban: Parlayan ay
Giryân: ağlayan
Şeb-i yeldâ: Yılın en uzun gecesi.
Muztar: Çaresiz kalıp başı sıkılan.
Hizlân: Yardımsız kalıp zayıf ve zelil olma
Gülistan-ı tevhid: Allahın varlığına ve birliğine inananların meydana getirdiği gül bahçesi
Hâristan: Çalılık, dikenlik.
Hâk ile yeksân: Yerle bir olmak
Âti: Gelecek
Hemrâh: Yoldaş, yol arkadaşı
Münâdi: Bir haberi yüksek sesle duyuran, tellal
Ağyâr: Yabancı, düşman
Yâran: Dostler, sevgililer
Âteş-i âlâm: Elemlerin, ızdırabın ateşi
Dîl: Gönül
Hicr: Göçme, ayrılma, hicret
Hırkat: Yanma, ayrılık ateşi
Zâri: İnleyerek ağlama
Şivân: Ağıt, yas
Feydiye: Hasan Feyzi Ağabey’in ismi Feyzi olarak değil de kafiye uyumu için Feydi olarak yazılmıştır. Malum bu durum Arapça’daki "dat" harfinin okunuşuyla ilgilidir. Bu harf Arapçada bazen "d" bazen de "z" olarak da telaffuz edilir. O yüzden "rıdvan" yerine rızvan, "ramazan" yerine "ramadan", "mağdubi" yerine "mağzubi" gibi ifadeler görülebilir. Nâdan: Cahil, haddini bilmez

Mim Mustafa Hakan
Kayıt Tarihi : 25.5.2021 21:20:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Hapishanede aynı koğuşta kaldığım ve bu şiiri okuyan M. Nurettin Bey; “Bu şiir ümitsizlik veriyor.” diye cevaben aşağıdaki şiiri yazmıştır. Ümit Çağrısı Yavrudan ayrılan anaya, zindân cinân olacak. Gözlerden akan kanlı yaşlar, orda tufân olacak. Gönlü handan zâlim gürûh, hâk ile yeksân olacak. Yine visâl, yine tes’id, yine şadıman olacak. Kapanmaz hiç mâh-ı tâbân, asumân şadân olacak. Bitmez denen şeb-i yeldâ, leyle-i nurân olacak. Geçit vermez sarp vâdiler, muztara umrân olacak. Yine handân, yine bayram, yine hep şükran olacak. Bak şu Gülistan-ı Tevhid, revâ mı bostân olacak. Çileyle yoğrulan toprak, sanma hâristan olacak. Zannetme ki bunca gayret, âfâki destan olacak. Yine mamur, yine mansur, yine dâsitan olacak. Milyonlar göç olsa bile, menbâ bu vatan olacak. Hamlar hastan ayrıldıkça, yiğitler harman olacak. Münâdinin âti için şahidi zaman olacak. Yine galip, yine mümtaz, yine kahraman olacak. Dostlar bir bir uçsa bile, Nebi hep yâran olacak. Kavursa âteş-i âlam, şifa veren hep olacak. Kadir-i mutlaktır, elbet kuluna Vehhâb olacak. Yine münye, yine namzed, yine müntehâb olacak. Biter birgün bu âh u zâr, her esrar ayan olacak. Hayretler eder kullar, bir hârika beyân olacak. Bizi dahil eyle diye âlem dâiyan olacak. Yine Feyzi, yine Yunus yine Nurettin olacak. M. Nurettin M. 3 Eylül 2017, Sincan Cinân: Cennetler Hâk ile yeksân: Yerle bir olmak Visâl: Kavuşma Tes’id: Tebrik etme, kutlama Şaduman: Mutlu, sevinçli Mah-ı tâbân: Aydınlık ay Şadân: Bahtiyar, keyifli Şeb-i yeldâ: En uzun gece Leyle-i nurân: Nurlu, aydınlık gece Umrân: Mamur, bayındırlık Hâristan: Dikenlik Mansur: Yardım görmüş, zafere ulaşmış Dâsitân: Destan Vehhab: Çok fazla ihsan eden, çok bağışlayan. Münye: Arzu edilen, istenilen şey, maksad Müntehab: Seçilmiş Dâiyan: Duâ edenler, duâcılar

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mim Mustafa Hakan