YİNE GELİRİM NİYAZİ ABCA
Ağabeylerinin ikisi de maden ocağına iş başı yapıp kendi evlerine taşınınca yaşlı ana baba
sı ile evde kendisi kalmıştı,maden ocaklarına
yapılan son mülakatta da şansı gülmeyince mecburen istemeye istemeye ormanda tomruk çeken öküzcülerin yanına amele olarak girmişti daha doğrusu maden ocağına yazılmaya giderken bu sefer kendisinin maden ocağına kesin gözü ile bakıldığından o da bu duygulara kapılıp bıraktığı ameleciliğe geri dönmüş,sayvanda daha işe yaramaz giymem dediği iş ceketini Niyazi abcası yerinden alıp ateşte yakmadan geri gelmişti.
Babasının bir devlet işinde çalışmayıp sağda solda önceleri amelecilik daha sonraları köy evlerimizin yapımıda usta olarak çalışıp hayatını kazandığından dolayı sosyal güvenlik sigortası olmadığından devletten ya da başka bir yerden geliri yoktu bir evin bacası hariç temelden çatısına kadar yapabilecek ustalığa sahipti ama artık kendi deyimi ile gocamıştı
son zamanları orman işletmesinin açtığı sahada ıhmar kesim de fidanlama işlerinde çalışmış mevsimlik orman işçilerinin başında çavuşluk bile yapmıştı,yaşı ilerlemiş olduğundan sigortaya kayıt etmeye gerek görmemişler belki de kendisi istememişti çünkü henüz köyde sosyal güvenceden emekli olan kimse yoktu.
madende çalışan çocukları olmasa geçinmeleri İmkansızdı ,onlara da fazla yük olmak istemiyor olsa da çaresiz ellerine bakıyordu madende gruplu çalışan oğulları bir ay çalışıp bir ay köyünde dinlendikleri için iki ayda bir maaş alıyorlar ikiside yeni ev yaptıklarından evlerinin borcunu ödeyip evli barklı olduklarından ikisi de kıt kanat geciniyorlar yine de ellerinden geldiği kadar babalarını harçlıksız bırakmazlardı,bu yüzden analarının her seccadeyle buluştuğunda oğulları ve diğer maddende çalışanlar icin allaha iyilikleri kazadan beladan korumaları için dua ederdi.
Yarbay lakaplı son oğulları Yüksel'in bir yerlerde çalışıp eve para getirmesi lazımdı o da bulduğu her işte çalışıyor evinin geçinmesine yardım ediyordu.Niyazi abcası
da yarbayı yanından ayırmıyordu hem köyde iki dönemdir muhtarlık yapıyor ormanda öküzcülük yapıp,mahtada tomruk çekiyor hem kamyonu ile çektiği tomrukları kasabadaki orman işletmesi deposuna çektiğinden yanında yarbay gibi güvenilir adama çok ihtiyacı oluyordu gerçi biraz savruk tu ama olsun du elinden geleni yapar hilesiz hurdasız çalıştığından saygısını da eksik etmediğinden uzun zamandır yanından ayırmıyor du.
Niyazi muhtarda bu yıl sonunda
ormandaki işleri bırakacak sadece kamyonculuk yapacaktı,bu yılki alınan mahta bitince niyazi muhtar mandaları satmış kendisini muhtarı olduğu köyünün hizmetlerine adamıştı, bu yüzden Yarbay boşta kalmış uzun yıllar Niyazi abcasının yanında çalıştığından başkasının yanında çalışmak istemedi eskiden beri hayalindeki motorlu testere (kesim motoru)alıp mahtacıların Orman İşletmesi tarafından damgalanan dikili ağaçları kesecek para kazanacaktı başkasının yanında calışmayacağı için kendi kendine buna içten içten sevinmişti,fikrini önce babasına sormuş ağa'larının kendisine bir kesim motoru almalarını isteyecekti babasının da bu fikir hoşuna gittiğinden biraz kendisinin birikimi biraz madenci oğullarından aldıkları ile elden düşme bir motorlu testere almış oğluna teslim etmisti, Yarbay gerek ormanda mahtada kesim yapıp gerek köy içinde yakımlık odun keserek durumu idare ediyordu, motorun sık sık arıza yapması bunun yanında zincir,benzin,yağ parası artı zincir körlendiği zaman sık sık eğelemek gerektiginden yeni eğe almak.gerekiyordu,motorlu testere ile verilen eğe körlendiği için daha iş görmüyordu ,eğe nereden bulurum diye kara kara düşünürken bir zamanlar yanında çalıştığı Niyazi abcası aklına gelince soluğu onun kapısında aldı.Yarbay'ı dinleyip durumuna üzülen Niyazi muhtar motor eğesini yarbaya verip işinin bittiğinde geri getirmesini soyleyip yarbayı göndermişti. Yarbay eğeyi geri getirmesine getiriyor ama motorunun zinciri her körlendiğinde Niyazi muhtara tekrar gidiyor Niyazi Muhtar'da boş çevirmek istemediğinden her seferinde eğeyi veriyormuş, bir böyle iki böyle Niyazi Muhtar'da usanmış olacak ki yarbayın eğe istemek için geldiği bir gün Yarbay demiş" bak ben sana bu egeyi her geldiğinde verip motorunun zincirini bileyorsun bu eğe de eskiyince ne olacak" diye sormuş yarbay ne dese iyi "niyazi abca bu eğe eskiyince sen çarşıdan yenisini alacaksın ben senden yine egeyi istemeye gelecem,," deyince niyazi muhtar kızsın mi gülsün mü şaşırsın mı ne yapacağını düşünürken tamam demiş Yarbay ben sağ oldukça senin eğen buarada hazır
ne zaman istersen gel eğeni al deyip eğe ile birlikte Yarbayı evine göndermiş
Nur içinde yatsınlar tüm ölmüşlerimiz ile birlikte inşallah
Yarbay:Yükse'le verilen lâkap tır
Sayvan:Ormada çalışma süresince konaklamak
için yapılan yer
Ihmar kesim :Doğal orman alanının ağaçlarını tümden kesip temizleyip yerine çam ağacı fidanı dikmeye verilen ad
Muharrem Akman
05/02/2021
Kayıt Tarihi : 6.2.2021 00:19:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Muharrem Akman](https://www.antoloji.com/i/siir/2021/02/06/yine-gelirim-niyazi-abca.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!