Duydum ki yâr gönlüne, yine âh u efgân düşmüş.
O gülün bülbülüne, yine zâr u figân düşmüş.
Bu yıl derd ile dolmuş, yine cevr u cefâ düşmüş.
Bir berg-i hazân olmuş, yine yurd u menfâ düşmüş.
Ümit ile beklerken, yine cânâ hüsrân düşmüş.
Tam vakt-i visâl derken, yine bana hicrân düşmüş.
Sanki hergün Kerbelâ, yine devr-i Mervân düşmüş. Belki lütufdur belâ, yine cebr-i ihsân düşmüş.
Çarh-ı felek nâm dönmüş, yine sıra yaman düşmüş.
Umudun mumu sönmüş, yine kara duman düşmüş.
Yûnûsum ben ne diyem, yine dîle sükût düşmüş.
Naçar kaldım ni’dem, yine cümle mahdut düşmüş.
Ocak 2015
Âh u efgân: Acı ile bağırıp çağırmalar
Zâr u figân: Ağlayıp bağırma
Cevr u cefâ: Eziyet ve sıkıntı
Berg-i hazân: Kurumuş sonbahar yaprağı, gazel
Yurd u menfâ: Sürgün yurdu
Vakt-i visal: Kavuşma zamanı
Devr-i Mervan: Mervan dönemindeki zulum zamanı Cebr-i ihsan: Zorla, istemeden gelen lütuf ve iyilikler Çarh-ı felek: Kaderin çarkı, yazgı
Dîl: Gönül
Mahdut: Sınırlı
Kayıt Tarihi : 25.5.2021 16:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!