Apansız gidişinle çok şey öğrettin; yaşarken öğretmediğin, öğretemeyeceğin kadar çok!
''Zaman'' denilen şeyin çok değerli olduğu kendimi bildim bileli vurgulanmıştı da, bu değerin ne anlama geldiğini ve ''sonra'' denilen kavramın anlamsızlığını sen öğrenttin. Şimdiye kadar bir çok şeyi sonraya ertelemiştim, bazılarında ufak tefek pişmanlıklarım oldu ama ''sonra''ya bel bağlamaktan hiç vazgeçmemiştim. Ta ki belim o dayanılmaz ağrıyla bükülene kadar... ''Sonra'' diye bir şey yok artık hayatımda; ne varsa şimdi var, ne yaşanacaksa şimdi yaşanacak. ''Sonra'' denilen şey apansız bir ölüm olabilirmiş, öğrendim.
Kime, niye lanet edeceğini bilemeden; teselliyi yine acıyı verende bulmayı öğrendim. Kader denen tesadüfler dizisinde senaryoların anlık yazıldığını, bir sonraki haftayı merakla beklemek için bir fragman bile yayınlanmadığını ve o merağın aslında hep içimizde olduğunu ama umursamadığımızı öğrendim. Şimdiyse her geçen dakikanın ardından, bir sonraki dakikanın ne getireceğini gerçek bir merakla bekliyorum; merak etmeyi öğrendim.
Orta okul yıllarında bir fen bilgisi öğretmenimiz vardı. Hatırlamıyorum niye; bir gün cenazeye katılan herkesin o mezarın içine koyulmadıkları için içten içe bir mutluluk yaşadıklarını söylemişti. O günün öncesinde ve o günden bugüne dek hiç kimseyi kaybetmemiştim. Yaşanan kayıplarda hep bir sevdiğimin üzüntüsüne üzüldüğümü, birini kaybetmenin ne dayanılmaz acılara ve onulmaz yaralara yol açtığını; aslında mümkün olsa canının bir kısmını koyduğun o mezara senin de girmek isteyeceğini ve geride kalmaktan hiç bir memnuniyet duymayacağını öğrendim.
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Harikasınız
Çok güzeldi yüreğinize sağlık
Saygılar usta kaleminize.
Yeni yılınız kutlu olsun, nice nice mutlu yıllara...'
Karamanlı Âşık Çağlari
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta