Yine Böyle Kederli Bir Gündü

Yine böyle çok boktan bir gündü; hava karamsar, deniz cansız, martılar suskun, kalbim kırık, gözlerin güzel, sevgin samimiyetsiz..
Yine böyle söyleyemediğim cümleler boğazımda düğümlenmiş, içim acımış, ağlamak istemiş ama bir damla gözyaşı dökememiş, yalnızlığın dibine vurmuş çok çaresiz birgündü..

Seni tamamen kaybetmiş, artık beni hiçbirşeyin mutlu edemeyeceğini anlayarak, sahil boyunca yürürken gördüğüm tüm mutlu çiftlerin önünden küfür ederek geçtim..

Düşünki ben sen geleceksin diye seni nasıl karşılayacağımın provasını defalarca yapan ama geldiğinde eli ayağına dolaşan aptal bir aşıktım.
Düşünki ben sana hoşçakal bile diyemedim, görüşürüz dedim tekrar görüşmek umuduyla. Çünkü sen benimle hoşkalmalıydın.
Düşünki sen sigara dumanına tahammül edemiyorsun diye ben sigarayı bıraktım, çalışma saatlerim senle buluşmama müsait olmadığı için işi bıraktım. Seviyorsun diye sakalımı kirli bıraktım, sana güzel sabahlar şiirli geceler bıraktım..

Yine böyle kederli bir gündü, bütün semt benimle aynı acıyı yaşıyor gibiydi; balattaki uyuşturucu satıcıları çoktan yapıştırmış sarıyorlardı, romanların hiç neşesi yoktu bugün, agora meyhanesinde erkenden açılmıştı biralar yudumlanıyordu,

Yine böyle çok küfürlü bir gündü, havanın karamsarlığı acımın tarifi, denizin cansızlığı herşeyin bitişi, martıların sessizliği içimde kopan fırtınalardı..

Yine böyle çok anasının gözü bir gündü, yanında huzur bulduğum haliçteki balıkçı Naci dayım bile çoktan kurmuştu rakı için mezeyi..
"yitirmişlikten geliyorum dayı rakı koy da içelim.." dedim.
Sigaraya tekrar başladığım, rakının dibine vurduğum bir gündü..