Gözlerim duvardaki resme takıldı,
Alnında derin çizgiler, yorgun, cefakâr,
Saçlarında tel tel beyaz karlar,
Bizlere söyleyemediği bir derdi var.
Resim konuşur mu demeyin, konuşur!
Dinlemesini bilene neler neler anlatır,
Kudretim olsaydı zamanı geriye alır,
Güldürürdüm o resmi.
Çileyle yoğrulan babam, yine aklıma düştü,
‘Yine’ si fazla oldu, hiç aklımdan çıkmadı ki,
Saymadım kaç yıl oldu gidip de dönmeyeli,
Bekliyorum sevinçle, şimdi, hemen gelecek!
Hangi baba ölmüş ki, benim babam mı ölecek!
Çocukluğumu hatırladım gözlerim doldu,
Sevincim bir anda kayboldu, gül yüzüm soldu,
Babam tutardı mini mini ellerimden,
Öperdi, severdi, koklardı,
Gözlerimin içi gülerdi, dünyalar benimdi,
Ellerimin sıcaklığı ondan bana yadigâr,
Yüreğimde bu yüzden hep sevgi var.
Canım babamın öğütleri aklımda çakılı,
Ondan aldım bilgiyi, akılı,
Temelim bu yüzden sağlam,
Hamurunda, mayasında onun izleri var.
Cennet olmasaydı yaşar mıydım sanıyorsunuz?
Babama kavuşmak için günleri sayıyorum,
Canım sağdır, sağ olmasına da,
İçimde ne fırtınalar kopuyor, bilmiyorsunuz.
Günler ayları kovaladı, çok yıllar geçti,
Dönüp baktıkça maziye, ciğerimi söküp geçti,
Fırından yeni çıkmış ekmek nasıl olursa,
Bendeki değeri de hiç eksilmeyecek.
Vecdi Murat SOYDAN
(Yaşanmamış Aşkların Şairi)
15 Ekim 2013- Isparta
Kayıt Tarihi : 15.10.2013 00:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu yıl kurban bayramının 1. günü babamın ölüm yıl dönümüne rastladı.Sevinç ve hüzün arasında kaldım. Önce ağlayayım, sonra güleyim mi? Yoksa önce güleyim, sonra ağlayayım mı? Ya da hiç bir şey yapmayayım. Rahmetli babamın doğum tarihi 20 Ekim 1943, ölüm tarihi 15 Ekim 1986'dır.Babamın hayatı daha çocukluk yıllarından itibaren yokluklar içinde geçmiş.İkinci dünya savaşının o çetin yıllarının ülkemizi de olumsuz etkilediğini, Cumhuriyet'in ve Atatürk'ün değerinin herkesçe bilinmesi gerektiğini bizlere anlatırdı. Babamın biz çocuklarına bıraktığı en önemli serveti, bizlere aşıladığı Atatürk sevgisi ve okuduğu kitaplarıdır. Babam doğum günü kutlamasını tehir eder, her yıl 29 Ekim'i heyecanla, sevinçle, gururla beklerdi. Çocuktum o zamanlar. Nedenini sorduğumda şöyle demişti: "Ben cumhuriyet çocuğuyum. Önemli olan benim doğmuş olmam değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmuş olması. Bu nedenle de 29 Ekim' i bekler, iki kutlamayı bir arada yaparım." İşte ben böyle ince ruhlu, hassas, ileri görüşlü bir babanın oğlu olmaktan her zaman ve her koşulda gurur duydum. Yaşasın Cumhuriyet Bayramı! Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti Devleti! Bugün bizim bayramımız baba.Doğum günün kutlu olsun, iyi ki doğdun, iyi ki varsın. Sen hiç ölmedin ki baba. Hangi baba ölmüş ki, benim babam mı ölecek! İyi ki senin evladınım, iyi ki seni tanımışım. Merak etme, endişelenme, Cumhuriyet emin ellerde, bizler daha ölmedik, sen ebedi istirahatgâhında rahat uyu baba.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!