1982 doğumlu Y.Yaver, 2003 yılında Türkçe Öğretmenliğinden mezun olup, 1 yıl kadrolu öğretmen olarak çalışmıştır.
Aynı sene içinde Kanada'nın Toronto şehrine yerleşen Yaver; hala da orada yaşamaktadır.
Şairin ilk kitabı Sermaye Aşklar adıyla 2006 Kasım'ında Türkiye'de yayınlanmıştır.Şiir ve yazılarında en çok işlenen konu ise acı ve aşk kavramlarıdır. Şair, acının aşkın mertebesi olduğuna inanır.
EV EBESİ
Bir ocak ayının ortası, kışa vurur günler, kolalı gömlekler, renk renk eldivenler; düşer işleyen ellerden eller... Annem karnı burnunda, aklı televizyonda. Ben daha hayata başlamamışım; ama adımı önceden seçmişler erkek mi kız mı bilmeden, kıza isim verilmedi, bu benim toprağımın kaderi. Şahin Tepesi oynar gene bir çarşamba akşamında, saat gece yarısını çalar; annem yarıda bırakır en sevdiği diziyi, bir ev ebesi tutar annemin ellerinden... Sevmeye tutunurum yürümeyi öğrenmemle birlikte, alır başımı giderim kendi özgürlüğüme, özgürlüğümse bütün ruhların kapalı kaleleri; kapıları yok.
Ağaçlara tırmanmayalı, kardan kaleler yapmayalı yıllar oldu. Öpmenin adı değişti, sevişmek oldu, yanaklardan dudaklara kaydı zamanla, önceden çamaşırlar kirlenirdi bilirdim, ya da odun sobalarını temizlemek için ellerimi koyduğum borular; sonraları hayatlar, insanlar ve aşklar. Annemin ilk kızmaları, benden hesabını elektrik kablolarıyla, bel kemerleriyle; ya da tülbent işlemeleriyle alırdı. Evden uzak tutmalı bunları, 'canımı acıtıyorlar,' diyemedim. Çok zaman geçti, öğrendim ki öyle acılar var ki, bu söylediklerim yanında kuş tüyü gibi hafif kalır. İnsanlar birbirini öldürüyor, insanlar aşkları öldürüyor, insanlar tuzaklar kuruyor eğlenmek için 'birbirlerine acımıyorlar anne! '
Aşka başladım sonra, boyumu geçen aşklar, göğe bakmak gibiydi benim aşklarım, tırmanmalıydım diye düşündüm, kanatlar yaptım uçmak için, ellerimi uzattım, ellerimi kestiler, ellerim ayrı düştü. Nasıl tutunur ki bir insan elleri olmadan?
Önceleri köşe kapmacaydı bildiğim oyunlar, yenildikçe yeni oyunlar öğrendim, oynadığım oyunlardan çok farklı; kim kaparsa köşeyi bir diğerinin üzerinden geçecek, beş paralık edecek gururunu; insan öldürmek, başka aşkları çalmak, yuva yıkmak serbest. En çok kim ezerse o birinci olacak...
Sevmedim dünyayı, dünyaya sığamadım; ya da dünya beni sevemedi, ne olur tekrar başa alalım zamanı, gene Şahin Tepesi oynasın, bir çarşamba akşamı olsun, bu defa saat 11.00, ev ebesi gelsin... beni içinde öldürsün, beni boğsun sende; sevmedim bu dünyayı anne! ..
Eserleri
Sermaye Aşklar (2006)
Kitaptan bazı örnekler (kısa kısa)
BEŞ KURUŞLUK CAN
Gözlerim tanrının kalemini çaldı
ummanını yaratmak için,
bilmediler ki,
Aklımla bozguna uğratır,
acılarımla beş kuruş etmem
KOLTUK DEĞNEKLERİ
Çok şey değişti, bak yürüyebiliyorsun
Duyuyor ve yazabiliyorsun kendini,
Bana yüklediğin anlamı öğrendim,
Ayakta tutan koltuk değnekleri
Yürüyorsun, ne güzel
Tutunmadan hiçbir duvara
İhtiyacın kalmadı koltuk değneklerine
Yetebiliyorsun kendine
Şimdi söyler misin bana?
Öğretir misin, öğrettiklerimden yola çıkarak
Anılar olmadan nasıl yaşanır,
Ya da yaşanır mı sen olmadan?
DOKUNMAYA GÖR
her acı biter, geride gözyaşı bırakıp
bir dokunmaya gör mahzun yanıma
hemen ezberimden dökülür yaşlarım
Yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
ben tayfun önder senin tanıyacağın isimle remzi 05324610586 bu numaram ararsan sevinirim.konuşursak sır kalır.