ÖZGÜRLÜK DİLİYORUM...
Özgürlük diliyorum alabildiğine.
Dağlarca, Akdeniz'ce, bulutlarca, kuşlarca...
Gövermez nergisler yoksa özgürlük bilirim.
Zeytinler zarıncar durur.
Bebeler hıngıldar.
Kurur yaseminleri Kıbrıs'ın.
Portakal ağaçları...
Bir kararsız.
Çiçeğe dursa da daldan toprağa,
Salmaz o görkemli sevda kokusunu işte.
Cıvınır da cıvınır...
Ana sütünden kesilmek kadar zor,
Onulmaz sevdalardan vazgeçmek kadar sancılı,
Topraktan sökülmek gibi kahırlı,
Ama,
Özgür değilsem eğer;
Seninleyim...
Ellerin,ellerimde.
Sıkıca tutmuşsun,bırakmamacasına...
Dev bir buzulun çözülmesidir duyduğun ses.
Kahır piramitlerimin yıkılışıdır.
Defnettiğim coşkunun dirilişidir.
Memleket çalkalanıyordu o gün. 24 Nisan gecesinde 2004’ün.
Yoksul, yaşlı bir kadın; yemenisini sarıp başına, süzüldü kerpiç evinden Lefkoşa meydanlarına...
Yürüdü koltuk değnekleriyle yaşlı kadın. Yürüdü ağır aksak. Sardı meydanları. Sardı Lefkoşa’yı. Tüm Kıbrıs’ı sardı yoksul, yaşlı kadın.
Herkes gördü...
Gemisini kurtaran kaptan mı sahiden?
Ya kuruduysa deniz,
Ya tükendiyse istikametler,
Ve kalmadıysa gidilecek liman,
Hele taşıyacak yükü, yolcusu da bitmişse geminin,
Neye yarar kurtarmak? ...
Ben yazmadım o dizeleri.
Ruhumdan süzülüverdi hepsi.
Bulutları ben değilim gökyüzüne çeken.
O gizemli rüzgarlar...
Cimcik cimcik o acılar,
O güzelim kekik kokusu,
Nedensiz değil sarsılması yerin,
Vuruşu denizlerin böğrümüze,
Topyekün isyanı doğanın,
Bu suratımızda patlayan şamar,
Nedensiz değil...
Sumatra'da biz kıydık o bebelere.
Ürkeksin.
Kuşkulu ve tedirgin...
Acılar yaşamışsın besbelli.
Diyet, siler borcu bilir misin?
Sen peşin ödemişsin.
Alacaklısın yaşamdan!
Başka yönden mi doğacak gün?
Ben fark ederim ilk.
Tersine mi dönecek mevsimler?
Kıştan geri sonbahar mı gelecek misal?
Yıldızlar, lacivert parlayacaksa kara gecede,
Çiçeğe durmadan meyve verecekse portakal ağacı,
Bugün Mesarya'da yağmur var!
Hüzünleri ertelemek gerek...
Böyle günlerde nükseder vefasızlığım.
Bırakır giderim Lefkoşa’yı.
Tutamam kendimi.
Doğduğun gün güldü yüzüm ilk.
Umutlarımız sendeydi gülüm...
Gün ışığı kadar güzeldin.
Ninnilerle,dualarla,sevgiyle emzirdi anan.
Sert esse de rüzgar buralarda;
Kırcı soğuk üşütse de düşlerimizi,
Vapurlarla giderlerdi eskiden.
Yük vapurlarıyla, yolcu vapurlarıyla.
Yüreklerinde umutlarla, sevinçli, şen şakrak giderlerdi.
Kocaman bir giz'di memleketi bırakıp gitmenin acısı
Kimse, kimseye anlatmazdı.
Vapurlarla giderlerdi ya; Benim gözlerimde nedense
Ruhumu alıp götüren dizeleri yazan ustayı kutlar, uzun zamandır yeni şiirlerini beklediğimizi bildiririm.