Biri bir koca görür rüyasında:
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.
Devamını Oku
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.
Yılmaz Odabaşı, ilk öğrenimini Diyarbakır, Ankara, Kayseri ve Gaziantep illerinde, lise öğrenimini Diyarbakır'da Diyarbakır Lisesi'nde tamamladı. 1970'lerin sonunda dönemin öğrenci eylemlerinde aktif rol aldı. 1980'de İzmir Hukuk Fakültesi'nde öğrenimine başladıktan sonra 12 Eylül Darbesi ile tutuklandı ve Diyarbakır Askeri Cezaevi'nde bir yıl hapis yattı. Yazko Somut gazetesinde ve Nitelik, Yamaç, Yarın, Dönem, Oluşum gibi dergilerde yazılar yazdı. 1984'te İlk şiir kitabı toplatıldı. Bu esnada ...
en sevdiğim yazar ve şair yılmaz odabaşı...yüreğinizden sevgi hiç eksilmesin...Ayşe Aydın
şiirleriniz uslubunuz tamamıyle harika.okumaktan müthiş bir haz duyuyorum.sağ olun var olun...
seni çok seevdim
Hepiniz sağolun arkadaşlar.yüreklerinizden öpüyorum.
son yılların en iyi şairi.onun şiirlerinde tarif edilmez bir duygu yoğunluğunu yaşamak mümkün.onsuz bir şiir,bir dize düşünemiyorum...insan bu kadar yaşar ve yaşadıgını ancak bu kadar iyi tasvir eder.
Çiçekdağı'nın Şair YILMAZ ODABAŞI ile ilgili eleştirisini okurken(!) bir kez daha anladım ki, kadını erkekten aşağı gören marazi bakış açısı, her ne kadar değişmiş gibi görünsede, toplumun bilinçaltında varlığını sürdürüyor.
YILMAZ ODABAŞI'nın şiirlerini sevenlerin genelde kadınlar olduğu tespiti-neye dayanarak yapıldığı belli değil-yapılıyor.ODABAŞI, kötü bir şair ama sevenleride az değil Peki onu sevenler kim? Tabii ki kadınlar; akılları sanata, edebiyata ermeyen, eksik etek kadınlar.Sanırım bu yazıdan şu anlamı çıkarmak hiç de zorlama olmaz; kadınların bir şaire hayran olmaları için şairin güzel sözler söyleyen bir'erkek'olması yeterlidir; şiirinin edebi değeri olmasada olur.Zaten kadınlar duygusal yaratıklardır, ucuz romantizme her zaman tav olurlar. Oysa şiir düşünce işidir; erkeklerin tekelindeki düşünce dünyası da kadınlara kapalıdır.
Bir şairi sevmek için bazen bir dize bile yeterlidir, fakat ODABAŞI'nın sevilecek dize sayısının birden fazla olduğunu düşünüyorum.
YILMAZ ODABAŞI, ya da diğer şairler, eleştirilemez mi? Elbette eleştirilebilir, eleştirilmelidir de. Zaten her okur, aynı zamanda kendi çapında bir eleştirmen değil midir? Ancak bu yazıya bakılarak ODABAŞI'nın şiirlerinin hangi yönden, hangi temellere dayanarak eleştirildiğini anlamadım, kadınlığıma verin.Ama anlamsız benzetmeler ve laf oyunlarından oluşan yazıdan şunu anladığımı söyleyebilirim:Söyleyecek sözü olmayanlar süslü sözlerin arkasına sığınıyor.
'Bir şiir eleştirmeni değilim, ama şiiri seviyorum, okumayı seviyorum.Yılmaz Odabaşı bana göre son dönemin en iyi şairi.İnsana ait bütün duyguları şiirlerinde hissedebilmek çok hoşuma gidiyor.İsyan etmek, ağlamak, sevmek, gülmek, hüzünlenmek, küfretmek ve daha bir dolu şeyi şiirlerinde hissedebiliyor ve yaşayabiliyorum.Yalın ama yoğun bir anlatımı var.O benim için çok özel bir şair.Umarım çok popüler olmaz, olursa kirleneceğinden korkarım'.
Odabaşı
Bıraksalar Martılarla randavusu olan sen son kitabın beni çok kızdırdı ama en çokda hala seni okumakdan vazgecememek neden...
Yılmaz Odabaşı:
seni tanımış olmayı isterdim.Sensiz olmak büyük kayıp..ÖZELSİN..
Duyguların sihirbazı, .içimin aynası, yüreğimin sesi'sin sen.
HER ŞİİRİNDE HAYATI KOKLUYORUM.Şuramda bir şey çırpınıyor...acıyor..
hani 'bir akvaryumu yazmak, akvaryumda yaşamaktan kolaydır; bu yüzden her dize biraz eksik, her şiir biraz yalandır' diyor ya Odabaşı; kimse daha iyi ifade edemezdi herhalde yaşadığımız ortamı... İyi ki varsın Odabaşı, iyi ki o akvaryumun özgür bir ferdisin, iyi ki yazıyorsun...
sevgiyle dostlukla
Beriwan