Tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu, şair, oyun yazarı, çevirmen.
Ankara Ticaret Lisesi'ndeki eğitim sürecini yarıda bırakarak devlet memuru olan Gruda'nın yazdığı şiirler, 1950'li yıllarda, çeşitli dergilerde yayımlanmaya başladı. 1956 yılında girdiği Cep Tiyatrosu'nda başlayan oyunculuk yaşamı, Ankara Devlet Tiyatrosuna ait Küçük Tiyatro'da devam etti. Ankara Meydan Sahnesi ve Nisa Serezli topluluklarında da görev yaptı. Bir süre yeniden memurluk hayatına dönüp, muhasebecilik yaptı. Muammer Karaca tiyatrosunu yönetti. Ayşen Gruda'nın eski eş ...
Gün vuruyor gün almaların alnına
almaları ne benden alırsın, ne daldan
bu ne menem oluş böyle
dağlara kan çöküyor can, can çöküyor bahçalarda-
gün sensiz vuruyor almaların alnına
beni sana hasret vuruyor
1.bunca yıl sadece vardım bu evrende
hiçbirşey -ama hiçbirşey yetmiyordu bana
bir bela gibi biliyordum yetmediğini
tutup kendimi bu istanbullara attım-
oysa bu yoğun uğultuda bu istanbullarda yine sen
örneğin bir adam bir şarkıya dursa
tuhaftır:
adamsız bir sonrada yaşıyoruz
kimseler kımıldamıyor ışığa
hep aynı mısraı okuyorum bıkkınlığında kahrın:
saadet diyorum,saadet işte,saadet sadece-
ardında küçücük -rezil cennetlerim duruyor kelimelerin
'türkü'
Benim hiçbir zaman şapkam olmadı
ne beyaz ne kara
sevmediğimden deyip geçiyorum.
Geçsem iyi-kara şapkalar çalıyorum düşlerimde
Kaç çocuksu yakalıyorum kara şapkalar altında beni
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!