05 Nisan 1969 tarihinde Trabzon’un kalbinde, Ortahisar’da dünyaya gelen Yılmaz Bekaroğlu, Karadeniz’in hırçın dalgalarıyla yoğrulmuş, azmin ve liderliğin simgesi olmuş bir isimdir. Çocukluk yıllarından itibaren disiplin, çalışkanlık ve aile bağlılığıyla tanınan Bekaroğlu, hayata her zaman net hedeflerle ve kararlı adımlarla yaklaşmıştır.
Eğitim yolculuğuna Trabzon Lisesi’nde başlayan Bekaroğlu, burada kazandığı temel değerleri hayatının her alanına taşımıştır. Genç yaşta gösterdiği azim ve öğrenme isteği onu, ilerleyen yıllarda Marmara Üniversitesi’ne taşımış; burada akademik başarısını taçlandırarak doktora derecesini elde etmiştir. Eğitim sürecinde yalnızca bilgiyle değil, aynı zamanda insan ilişkileri, liderlik ve iletişim becerileriyle de kendini geliştirmiştir.
Profesyonel yaşamında ticaretin inceliklerini derinlemesine öğrenmiş, ticari uzmanlık alanında sayısız başarıya imza atmıştır. Girişimcilik ruhu ve stratejik vizyonu sayesinde ulusal ve uluslararası düzeyde önemli iş bağlantılarına imza atmış; bu yönüyle de uluslararası iletişim uzmanı kimliğini güçlendirmiştir. İş dünyasında güven, dürüstlük ve kararlılığıyla tanınan Bekaroğlu, aynı zamanda birçok kişiye ilham olmuş bir liderdir.
Meslek hayatındaki başarısının yanı sıra, Yılmaz Bekaroğlu’nun hayatının en güçlü yanı aile sevgisidir. Ailesine olan bağlılığı, onu sadece başarılı bir iş insanı değil, aynı zamanda örnek bir baba haline getirmiştir. Beş evladına hem sevgiyle hem de değerlerle yaklaşmış; onlara dürüstlüğün, emeğin ve insan sevgisinin önemini öğretmiştir.
İş yaşamının yoğun temposuna rağmen, ruhunu besleyen alanlardan asla uzak kalmamıştır. Şiire olan derin sevgisi, onun iç dünyasını anlamak için bir anahtar niteliğindedir. Kimi zaman dizelere dökülen bir duygunun, kimi zaman bir kelimenin anlamında saklı derinliği hisseden Bekaroğlu, yaşamı boyunca sanatın gücünü hayatına taşımayı bilmiştir.
Ticaretteki ustalığıyla tanınan bir sarraf olarak da çevresinde büyük bir saygı kazanmıştır. İnce ayrıntılara dikkat eden, sabırlı ve titiz çalışma anlayışıyla sadece değerli taşları değil, insanların güvenini de işlemiştir.
Bugün Yılmaz Bekaroğlu, hem ailesine hem çevresine hem de iş dünyasına kattıklarıyla güçlü bir yaşam öyküsüne sahip bir isimdir. Trabzon’un köklü değerlerini İstanbul’un modern vizyonuyla harmanlayarak, her adımında azmin, emeğin ve liderliğin örneği olmuştur.
Eserleri
Kanım aktı sevgi yolunda
Ceza evimdesin
Gelincik limanında
Islandı gözlerim
Gizli
Kırılmış geceden
Kaç yıl yaşlandın
Acılarımı sardım yıllara
Beyza
Karanlık olunca
Gözümün üstünde arpacık tanesi
Yılın en güzel çocukları Anne
Aklıma mermiyi koydum
Ne güzel dünya
Adil sevgi aşk
Hain adam
Yetimdir kalbime koyulan terazi
Aktı yaşım
Altı kardeş
Çocuk aşkım
Gelir misin
Yıkıp gittiğin kalbimin ağrısı sendin
22 Yıl oldu aşkın saati durdu
Suyun akıyor kadınım
Akıp giden ömrümü doğduğum köyde mezarlığa sordum
Elimde kınan kaldı
Güzel köyüm
Bebeğimin annesi
Nefesimi kestin
14'ümde bir şiir
Ölüm bizlere benziyor
Güllere baktım
Suyu dinliyorum
Sendemi güvendin
Güller gül pembeye küstü usta
İçime aktı göz yaşlarım
Vurdun yaralı bıraktın
Kalbim ağrıyor anne
Sıtma tutar yüreğim
Başka bir dünyaya taşındım
Gitme oğul
Bıraktım dünyayı
Ölüdür dünya
Annem gibi sevdim
Kipriklerimde aşk
İki kere öldüm
Beş kurşun
Ben babayım
Su sevgilim
Habersiz sevda
Gizli kadını sevdim
Bir ömür daha öldü
Siyah kolye
Bir bozuk saatir aklım
Bir kadın sevdim karnında dünya
Yarım gün aşk
Ben unuttum bendeki seni
İki mezar boyu
Seni görünce
Gassal ablaya sordum annemi
Anam ağlar ağrılarına
Ben ağlarım eşime
Suya düşen yüzüm
Değmedi yüreğim
Yaşlanırız
Edepli ahlaklı aşkı bulmak
Ah şu bozuk saat çalışsa
Öptüm seni
O zarif anne sendin
İlk acım kadınım
Vururlar seni oğul
Zordur aşk sevgi yükü
Bozuktur saat hep geriden geliyor
Mezarlıktaki selvi
Ailem
Senin değil dünya
Bebeklerde ölüyor
Yükünü tutmadım mı
Mayıs ayında gel
Dünyalık yaşam
Karlıdır dağlar soğuktur insan
Aşk ne zormuş yükü kalbime ağır ceza
Bir yıl geride kaldı
Kardeşler günümüz
Kuruyan yüreğime suyu taşıyan sevdiğim
Lan iki kelam dilim döndü
Gül dökümü tanıştık
Kirlenmiş adımlar berduş arsız yüzler
Bitti de gitti adını denizdeki taşlara yazdım
Sen: Duru göllerin nilüferisin.
Sen: Engin ovada sararan başak...
Sen: Umut kaynağı, alın terisin.
Sen: Gökte yıldızsın, uykularda düş...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!