Hangimiz
Büyümedik ki erkenden
Hayatın kollarında
Ana kokusunu duyamadan
Alamadan şefkatın tadını
Tadamadan sıcaklığını bir elin
Üşümedik mi sıcak yaz gecelerinde
Titremedi mi gecenİn buğusun da
Göz kapaklarımız
Öğrenemeden sevgi sözcüklerini
Nefreti öğrenmedi mi dilimiz.
Ah!
O bir yanı hep eksik kalmış
Çocukluğumuz.
Yarım yaşanmışlığımız
Ne çok sızladı diz kapaklarımız.
Yüzümüzde kururdu
Toz toprak karışımı sümüklerimiz
Yağmur damlatırdı her köşeden
Kızıl kiremitli soğuk çatılarımız
Bacalarımız da bir burukluk
Duman duman savrulurdu
Tüterdi arada boynu bükük anılarımız
Kucaklaşırdık ya fakirliğimizle
Ama tutunurduk her doğan yeni güne
Çatlasa da avuçlarımız
Şimdi hem yetim hem öksüzüz
Hala kanıyor bak
Yüreğimizin bir köşesinde umutlarımız
Yıllara inat karşımızda sapasağlam duruyor
Yalnızlığımız.
dil-ruba
02 Ocak 2012 pazartesi / 12:20
Emine GençKayıt Tarihi : 2.1.2012 12:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Aynı gün ve tarihli Günün şiiri fazla etkilemiş olmalı :)) Zulamdaki Tek Cümle renkli atlaslar geçiyorum sana gelmeden, kanıyor ayaklarım yedi gecenin yedi y/aşında.. baba ocağından yıllara böldükçe kederimi, ne bayram harçlıklarım, ne de yakama iliştirilen kurdelalar.. çaydanlığın cızırtısı kurulur düşlerimin ortasına..! oysa ben her ayazda, beyaz sobamızın kırmızı alevinde tutardım hayallerimi. saçlarımın kıvırcık buklesine sakladığım ise annemin avuçlarındaki çizgilerdi.. sonrası kaçak bir tebessümle defterime kazıdığım, babamın zatürreden titreyen bedeni.. tahta kapımızın altından sürdüğüm isyanlarım, ne çok birikmiş kumbaramda.. ki soframız kurumasın niyetine, bozuk para atmazdım içine.. toprak yollar geçiyorum sana gelmeden, ahh yine aynı kaval sesi kulaklarımda, toprak damlı evimize yayılan ve babamın yanımda olduğu dakikalar.. işte en sevdiğim zaman dilimi, ikindi vakti.. sahi, insanlar kapılarının önünü süpürdükçe, çocukluğum kıyasıya temizlenirdi..! ben de uzandım elbette herkes kadar, gençliğin delidolu çağlarına; korkular, telaşlar, öfkeli aldanışlarım ve aşklarım.. sürüsüne bereket gözyaşlarımın gülüşüyle van kalesinin spiral kıvrımlarından baktığımda gördüm ki ben hep kısa kalmışım hayata.. şimdi aç kapını sevgili; ne fırtınalı istanbul gecelerim, ne de göğsümdeki bu sızılar.. zulamdaki tek cümlemle geliyorum sana, ben çocukken büyüdüm aslında.. Mine Gültepe
çok şahane bir paylaşım
uzun zaman okuyucusunun hafızasında kalacak
bir paylaşım kutlarim şairim
Zamanın ve gerçeklerin kuşatıcı etkisi seziliyor dizelerde.Şiirdeki çözümlemeler,yaşamdan damıtılmış olgularla dolu dolu.
Anlatımda öznellik,içerikte nesnellik vardı.
Yazınsal olduğu ölçüde yaşamla ilintili itiraflar da içeriyordu.
Kutluyorum Efendim.
Erdemle.
begeniyle okudum
TÜM YORUMLAR (6)