Hasretlerini bıkmadan salladığın yorgun yıllar,
Rüzgarda savrulan yaprak gibi dalından uçtu.
Rüzgarlı teperlerinden öfkende uçuşan tozlar.
Gezdiğin ovalarda şimdi,hep çamurların oldu.
Gezdiğin bu yolların hiç yorulmadan biter mi?
Kuruyan dalın gölgesi,dertli gönülde yeter mi?
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.