yılların verdiği yorgunlukla aheste aheste doğruldu yatağından.
yanında kendisiyle akran bir sehpası dururdu hep. ondan aldığı güçle kalktı ayağa, yavaşça aynaya yöneldi; kaldırdı kafasını ve aynadaki yansımasına baktı.
önce göz kapaklarının üzerine kapaklandığı gözlerine baktı ve teşekkür etti; bugüne kadar kendisiyle tüm güzelliklere ve istemese de çirkinliklere şahit oldukları için.
sonra ellerine; bugüne kadar kendisiyle birlikte oldukları için..
ve ayaklarına; hala bu yılllanmış çınarı taşıyabildikleri için. kendisiyle barışıktı, hayatla da öyle..
hazırlanıp çıktı evden. parka attı kendisini. hayat arkadaşıyla her zaman geldikleri bu park onu hep duygulandırır aynı zamanda huzur verirdi.
salıncaktaki çocukları izledi; birbirlerini tanımayan iki çocuğu. biri diğerinden daha hızlı sallanabilmek için var gücüyle itiyordu kendisini ileriye doğru.
Alıp başımı gitmeyi yollar boyunca
Seyretmek bir bozkır akşamını camından bir otobüsün
Masal şehirlerini geçerken hızla
Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de