Yıldızların Koynunda Sabahladım Sensizliği

Lal olmuş sularda bendini eşeleyen ömrün su aşıranıyım
Nakaratlı gelmelerin gitme vurgusunda serdim ariyalığımı
simsiz ruhuna adını işledim, en uzak ışığa aşk verdim
Üşüdüm
Üşendim kalışın sellerinde
El salına tutundum kayıtsız ellerimle
Mevsimsiz hislerin sırmacında seni bekledim
ünleri taşıdı inlerine gözlerin,
çiçeklerin en çiçek olma hevesinde sana arı oldum
oğullandım, akıllandım,sevdalandım her dem sana
ağrılı bir günün geçmişinde çekimlendim tesbih tesbih
çarkına döndün,barkına döndüm, aslıma döndüm böylece
ruhla düşün ziyaretinde bekledim göz pınarlarından içmek
öz’lerim,özlemenin garip döngüsünde özlerim
hayat denilen bilindik paftalarda her adımım senli dağ
zemzemler akar avuntularımdan dağ içre aşk arası Kaflarımda
gül ,kemana ruhunla eşlik eden sessiz bir yayın gerilmesindeyim
vuruldum tam on ikinden /aramızda kin yok
ay bulucuna saklanır, gece aşk ışığına aklanır
beni sana çalar bir ömür aşk yıldızı
kervan geçmez gönlümüzün vadilerine çiy düşer
gecelerden önce heceler ve bekleyişler üşür
ömür yongası ipek yatağını serer
beni atar yatağına güzellik,sen yoksan
umudun buğusunu unutturur huzurun perileri
sen periden perma,sen canandan can,sen aşktan aş olmuşken
ben yıldızların koynunda sabahlarım sensizliği
ben ışığın ışırında kaparım gözlerimi
gamzelerindeki ben oyalarına nurumu işle işvelerinle
kollarında huysuz bir bebek olayım bir öpücüğüne susayım
Süt yerine susamış özlemlerini içir
sevdan var oldukça, bu aşkın çarkında dönecek ruhum
sensiz bu ali dünyada ölümsüzlüğü sundu gitmeler
neyleyim sen yoksan, inci mercan hazinelerimden bana ne
seni nedensiz sevdim, sevmek sevmeye yakışırken
seni kıyafetsiz sevdim, aşk,aşka yanarken
seni hesapsız sevdim, gitmeler gelmelere gelinken
seni ötesiz sevdim, metafizikten zahir bakarken
seni bensiz sevdim, içimden harlanan bin ben varken