Çok geç keşfettik kendimizi, ilk keşfimiz aşkımızdı çünkü. Zamansız mekânsız bir akşamüstü, ayaküstü uğrayıvermişti yüreğimizin en mahrem yerine.
Bir ömrü ele geçirdiğinde anladık bizdeki ömrünün kısalığını, sevda dolu gözlerin yabanlığını. Bize sunulmuş sevinçlerin bizden çalındığını geç anladık.
Acılarla örselenmiş bir bedende kahırla, sitemle tımarlanmış bir ruhta aşkı sahici sanıp, uğrunda ölmek için kurduğumuz söz panayırlarında darmadağınık hayaller içinde, yerli yerinde gördük yine de sevdamızı ve yepyeni dünler yarattık eskiyen günlerden. Ömrümüze geçit vermeyen hüzünler sıradağlar gibi sıralanıyorken gönül coğrafyasında, hep vedasız gidenler için icat edilmiş saatleri söküp çıkardık zamandan.
Nefes alacak kadar boşluğu bile kalmamışken gökyüzünün hep merhamet istedik kanımızla beslediğimiz aşktan.
Yok oluşumuzun provası yapılıyordu o vakitlerde sevgilinin gözlerinde. Cinnetimizle geçecek tufanımızı bekliyordu ve biz yine de onda biriktiriyorduk kendimizi.
Her gece bakışlarında öldüğümüz sevdanın sabaha yakın bir saatinde, teninde yeniden dirilmişliğimizi kâr saydık, makbule geçmedi yine de, ellerin elpençe divan duruşu, makbul sayılmadı gözlerin kara sevdaya inanışı.
Gün artığı bakışlarımızdaki ürkeklik yüreklenemedi suskunluğumuzda, yaşayamadığımız yılların yazgısı alnımızda, gecenin suretine dolandık, kaldık.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
İhanet, onca ayrılığın birinci derece faili.Hayat hayâl kırıklıkları, umutsuzluk ve hüzünlerle dolu. Kadrin bilmeyenler alır eline / onun için boynun bükük menevşe. Bedel ödeme zamanıysa ödenir. Duyguların anlatımı ustaca. Kutlarım
Birol Hepgüler.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta