Gecenin kör karanlıklarındayım yine, kabından taşan efkarlı özlemlerimle susuyorum sana. Göğsüne dayanası var sevdalı başımın oysa… Aslı olmayan sözlerinle yansa da yüreğim, inadına sensin tek gönül muhabbetim.
Her sabah yüzümde güneşi gör isterdim, her gece gözlerimin mehtabında kaybol mesela. Kederli suskunluğumda yıldızlarla konuşuyorum, sana susarken. Sitem etme susuyorum diye yar, dudaklarıma nakşettiğin gül sükutunu dinle, senli muhabbetlere birikiyorum günlerce. Yüzümün nurunda başının döneceği günü bekliyorum sabır elbisesiyle. Bunca yıl hüznü giydiğim yetmez mi yar, bitmez mi ihtimaller…
Yoksun bırakma cümlelerimi senden yana, yamalı yüreğimi senden ayrı düşürme. Baş harfi ben olan bir sevdayı selamla. Bana koş hadi, bende ol, benimle ol, öyle içimde olmalısın ki kimse haber alamamalı senden. Seni unutan yürekleri gördükçe çıldırmalısın ve daha çok sarılmasın bana ay parladıkça. Yağmur yağdıkça akmalısın tenimden, rüzgar estikçe dolmalısın bağrıma, her şey kavuşmanın bahanesi olmalı yar.
Düşte kalan bir gül güzeliyim biliyorum. Tek duam olsan da dilimde, yoksun. El gibi, güz gibi uzağım sıcağına. Son arzum, hicranım, tüm iyi dileklerim seninledir bilesin. Şimdi borçluysam sana bırak kelimelerim ödesin, varlığım yokluğunun enkazındayken ne yapabilirim ki.