İçerken şarabı yudum yudum,
Mehtaplı bir gecenin aydınlığında,
Bir deniz kıyısında kayaların üzerinde,
Yine yalnız bir başıma,
Yıldızları sayardım tek tek...
Taş yontulara işlenmiş figürlerim,
Ve paylaştığım yalnızlığımla birlikte,
Hep hayalini yaşardım yine,
Umarsızca ve keyfekeder,
Dünyaya kızgın,
Hayatın acımasızlığında,
Mavisiyah gökyüzü ve gecede,
Yıldızlara o kadar yakın,
Sanki hepsi içimde birer birer...
Kafam o kadar kıyak,
Bir o kadar içim rahat,
Sorunsuz, tasasız bir diyardayım,
Pamuktan bir taşın üzerinde sereserpe,
Yıldızlar selindeyim sanki,
İçim, kafam o kadar hoş,
Ama yine de dünya bir o kadar boş,
Yıldızlarım var deyip tesellisine kapıldığım,
Gönlümün dergahında bir başıma,
Sürünür giderim yıldız seline kapılarak,
Dönüp hiç arkama bakmadan,
Ve bir kez olsun pişmanlık duymadan,
Sürüklenir giderim yıldızlareline,
Sürüklenir giderim,
Bir daha dönmemecesine...
Kayıt Tarihi : 22.1.2009 17:37:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hıdır Yallı](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/01/22/yildizlareli.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!