Duy sesimi bu akşam ey istanbul...
senin gibi yalnız ve çaresizim
katran karası gecelerde...
gökyüzünde ne bir yıldız var,
nede benim dünyam aydınlık...
içimde derin bir fırtına kopuyor,
tıpkı senin memleketinde kopan fırtına gibi.
Tek sırdaşım olduğunda içki kadehleri
arnavut kaldırımlı boş sokaklarda.....
Ne zamanki dolaşsam yıldızsız akşamında,
elimdeki içki şişesinin sıcaklığını beni terk eden sevdam sandığımda
yürüyordum yalnızlığa terk edilmiş
loş karanlıklar altındaki istanbul gecelerinde....
ey sevdam...
ne zaman baksam gökyüzüne ve bir yıldız kaydığını düşünsem
senin kollarıma düştüğünü zannederim..
tıpki rüyalardaki gibi...
yada duygusal bir filmin son sahnesi gibi....
Duy sesimi ve dinle bu akşam ey istanbul..
ilk defa saçlarıma aklar düştü
ve ilk defa acının üstüne bir yudum çektim
rakı kadehinden içime...
haykırdım dört bir yana,şarkılar söyleyerek..
bozdum gecelerinin sessizliğini...
ah be geceleri karanlığa yüztutmuş istanbul...
söylermisin neydi benim suçum?
hadi konuşsana,anlatsana
suçun sevmekti desene..
doğru sende konuşamazsın.
artık sende küsmüşsün hayata
seninde gecen kara...
sende yalnızsın..
tıpki benim gibi.....
12.12.2006 / salı
Hakan KarayanızKayıt Tarihi : 22.12.2006 12:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

hadi konuşsana,anlatsana
suçun sevmekti desene..
_____________________
ne hacet..bilen bilir kabahatini :(
TÜM YORUMLAR (6)